Karadeniz'de kahverengi kokarca kâbusu sürüyor

EKONOMİ (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 04.09.2024 - 09:42, Güncelleme: 04.09.2024 - 09:56 5661+ kez okundu.
 

Karadeniz'de kahverengi kokarca kâbusu sürüyor

Karadeniz Bölgesinde zirai mahsule büyük zarar veren Kahverengi kokarca kabusu sürerken...
Bu zararlı türe karşı topyekün Tarım ve Orman Bakanlığı önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulması ve mücadelenin de sadece çiftçiye bırakılmaması gerektiği belirtildi. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, böceğin Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında “Gördüğün yerde yok et!” sloganı ile çözüm üretmeye çalışıldığını kaydetti. Kahverengi kokarcanın yörede üretilen fındığın 3’te birine zarar verdiğini bu oranın önümüzdeki yıllarda bu gidişle daha da artış göstereceğini ifade eden Pehlevan, “Kahverengi kokarca; sokucu emici ağız yapısına sahip olan ergin ve nimfleri bir çok meyve ve sebzede emgi yaparak zarar yapar. En büyük ihraç ürünümüz olan fındıkta ve ana tüketim maddelerimizden olan mısır, soya, domates, biber gibi ürünlere de zarar vermektedir. Böcek Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında ’Gördüğün yerde yok et!’ sloganı ile çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bir kokarca değişik zamanlarda, keyfi gelince ortalama 20-30’lu gruplar 400 yumurta bırakmaktadır. Bu 400 yumurtanın ortalama 300 tanesi bir sonraki yıl ekstrem şartlarda her biride 300 adet dişi yumurta yumurtladığından hareketle 2024 yılındaki 300 adet dişi x 2025 yılında 300 adet dişi yumurta bırakacağından hareketle 2025 yılı sonu itibari ile en az 90 bin adet dişi böceğimiz olacak demek" diye konuştu. Ulusal Fındık Konseyi’nin fındık rekoltesini 738 bin 851 ton, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ise 717 bin 851 ton olarak açıkladığını hatırlatan Pehlevan "Doğal olarak Bakanlık rekolteye göre levant kalite için kilogram başına 130 TL olarak Giresun kalite fındık için kilogram başına 132 TL fiyat belirlendi. Rekolte açıklayanlar acaba böceğin vereceği zararın riskini analiz edip ona göre mi bu rekolteyi açıkladılar. Bu riski göz önüne almadıkları bir gerçek. Bu zararlı yörede üretilen fındığın 3’te birine zarar verdi. Bu nedenle hiç zaman geçirmeden fındık fiyatı güncellenmeli. Üreticinin gözyaşı dinmeli ve çiftçiyi mutlu edecek önlemler vakit geçirilmeden alınmalıdır” dedi. Çözüm önerileri Açıklamasında çözüm önerilerine yer veren Pehlevan, “Acilen bu zararlı türe karşı bakanlığın önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulmalıdır. Mücadele sadece çiftçiye bırakılmamalıdır. Eylem planları revize edilerek çiftçiyi de mücadele uygulamalarına katacak projeler üretilmelidir. En kısa sürede sonuç alınabilecek mücadele yöntemlerine öncelik verilerek vakit kaybetmeden mücadeleye başlanmalıdır. Mücadelede tek bir metod yerine ’Entegre Mücadele’ yöntemi olarak birden fazla metot bir arada kullanılmalıdır. Tarım ve Orman bakanlığı kahverengi kokarcanın doğal düşmanı samuray arılarını doğaya bırakması kokarca popülasyonunu tabi ki kıracaktır fakat zaman alacaktır. Böceğin kışı geçirdiği mekruh binalar, çatılar, kömürlükler gibi alanların ilaçlanması önem arz etmektedir. Buna yönelik mücadele uygulamaları tüm alanlarda yaygınlaştırılmalı, böcek erken ilkbaharda kışlaktan çıkmadan önce yapılmalıdır. Karton kutuların içerisine eski kumaş parçaları ile doldurarak evlerimizin etrafına koyarsak kışlamak için evlerimizden önce kutularda toplanacaklardır. Bu kapsamda Feromon tuzaklarına ağırlık verilmesi önemlidir. Çiftçinin ulaşması mümkün değildir. Erken ilkbaharda böceğin uçuşuyla birlikte asılması ve böceklerin yumurta koymadan önce yakalanması önem arz etmektedir. Prof. Dr. Temel Göktürk hocamız mor ışık tuzakları üzerinde çalışma yapılmaktadır” şeklinde konuştu. Kimyasal mücadele Yapılacak kimyasal mücadeleye de değinen Pehlevan, “Ergin ilaçlamasında farklı, nimf ilaçlamasında farklı formülasyon kullanılmalıdır. Aynı alanda hem ilaçlama hem de biyolojik mücadele yapılacaksa böceğin biyolojisi ile ilaçlama zamanı örtüşmelidir. (Yumurta döneminde ilaç atılmamalıdır) Böceğe atılacak ilacın, formülasyonu, dozu ve nerelere atılacağı iyi bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki; fındıkta sadece bu böcek zarar yapmıyor. Alanda zararlı böcekler üzerinde etkili olan doğal düşmanların da öleceği unutulmamalıdır.En iyi çözüm bile kağıt üzerinde kalıyorsa ve uygulanmıyorsa hiçbir değeri yoktur. Çözüm için eylem gerekir. Bölgemizin ve Ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak; önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Aksi durumda ülkemiz ekonomisine, tarımına, ekolojisine ve insanımızın yaşam kalitesine büyük zararlar vermesi kaçınılmaz olacaktır. Kahverengi kokarca ve diğer böceklerle mücadelenin milli sorumluluk olduğu, sadece Trabzon’un değil bütün ülke kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Bu böcek polifag zararlı olduğundan bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesek te sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalacağız" uyarısında bulundu.
Karadeniz Bölgesinde zirai mahsule büyük zarar veren Kahverengi kokarca kabusu sürerken...

Bu zararlı türe karşı topyekün Tarım ve Orman Bakanlığı önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulması ve mücadelenin de sadece çiftçiye bırakılmaması gerektiği belirtildi.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, böceğin Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında “Gördüğün yerde yok et!” sloganı ile çözüm üretmeye çalışıldığını kaydetti. Kahverengi kokarcanın yörede üretilen fındığın 3’te birine zarar verdiğini bu oranın önümüzdeki yıllarda bu gidişle daha da artış göstereceğini ifade eden Pehlevan, “Kahverengi kokarca; sokucu emici ağız yapısına sahip olan ergin ve nimfleri bir çok meyve ve sebzede emgi yaparak zarar yapar. En büyük ihraç ürünümüz olan fındıkta ve ana tüketim maddelerimizden olan mısır, soya, domates, biber gibi ürünlere de zarar vermektedir. Böcek Karadeniz’i istila etmiş durumdayken Kamu spotlarında ’Gördüğün yerde yok et!’ sloganı ile çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bir kokarca değişik zamanlarda, keyfi gelince ortalama 20-30’lu gruplar 400 yumurta bırakmaktadır. Bu 400 yumurtanın ortalama 300 tanesi bir sonraki yıl ekstrem şartlarda her biride 300 adet dişi yumurta yumurtladığından hareketle 2024 yılındaki 300 adet dişi x 2025 yılında 300 adet dişi yumurta bırakacağından hareketle 2025 yılı sonu itibari ile en az 90 bin adet dişi böceğimiz olacak demek" diye konuştu.

Ulusal Fındık Konseyi’nin fındık rekoltesini 738 bin 851 ton, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ise 717 bin 851 ton olarak açıkladığını hatırlatan Pehlevan "Doğal olarak Bakanlık rekolteye göre levant kalite için kilogram başına 130 TL olarak Giresun kalite fındık için kilogram başına 132 TL fiyat belirlendi. Rekolte açıklayanlar acaba böceğin vereceği zararın riskini analiz edip ona göre mi bu rekolteyi açıkladılar. Bu riski göz önüne almadıkları bir gerçek. Bu zararlı yörede üretilen fındığın 3’te birine zarar verdi. Bu nedenle hiç zaman geçirmeden fındık fiyatı güncellenmeli. Üreticinin gözyaşı dinmeli ve çiftçiyi mutlu edecek önlemler vakit geçirilmeden alınmalıdır” dedi.

Çözüm önerileri

Açıklamasında çözüm önerilerine yer veren Pehlevan, “Acilen bu zararlı türe karşı bakanlığın önderliğinde bir mücadele takvimi oluşturulmalıdır. Mücadele sadece çiftçiye bırakılmamalıdır. Eylem planları revize edilerek çiftçiyi de mücadele uygulamalarına katacak projeler üretilmelidir. En kısa sürede sonuç alınabilecek mücadele yöntemlerine öncelik verilerek vakit kaybetmeden mücadeleye başlanmalıdır. Mücadelede tek bir metod yerine ’Entegre Mücadele’ yöntemi olarak birden fazla metot bir arada kullanılmalıdır. Tarım ve Orman bakanlığı kahverengi kokarcanın doğal düşmanı samuray arılarını doğaya bırakması kokarca popülasyonunu tabi ki kıracaktır fakat zaman alacaktır. Böceğin kışı geçirdiği mekruh binalar, çatılar, kömürlükler gibi alanların ilaçlanması önem arz etmektedir. Buna yönelik mücadele uygulamaları tüm alanlarda yaygınlaştırılmalı, böcek erken ilkbaharda kışlaktan çıkmadan önce yapılmalıdır. Karton kutuların içerisine eski kumaş parçaları ile doldurarak evlerimizin etrafına koyarsak kışlamak için evlerimizden önce kutularda toplanacaklardır. Bu kapsamda Feromon tuzaklarına ağırlık verilmesi önemlidir. Çiftçinin ulaşması mümkün değildir. Erken ilkbaharda böceğin uçuşuyla birlikte asılması ve böceklerin yumurta koymadan önce yakalanması önem arz etmektedir. Prof. Dr. Temel Göktürk hocamız mor ışık tuzakları üzerinde çalışma yapılmaktadır” şeklinde konuştu.

Kimyasal mücadele

Yapılacak kimyasal mücadeleye de değinen Pehlevan, “Ergin ilaçlamasında farklı, nimf ilaçlamasında farklı formülasyon kullanılmalıdır. Aynı alanda hem ilaçlama hem de biyolojik mücadele yapılacaksa böceğin biyolojisi ile ilaçlama zamanı örtüşmelidir. (Yumurta döneminde ilaç atılmamalıdır) Böceğe atılacak ilacın, formülasyonu, dozu ve nerelere atılacağı iyi bilinmelidir. Unutulmamalıdır ki; fındıkta sadece bu böcek zarar yapmıyor. Alanda zararlı böcekler üzerinde etkili olan doğal düşmanların da öleceği unutulmamalıdır.En iyi çözüm bile kağıt üzerinde kalıyorsa ve uygulanmıyorsa hiçbir değeri yoktur. Çözüm için eylem gerekir. Bölgemizin ve Ülkemizin korkulu rüyası olmasını istemiyorsak; önümüzdeki yıllarda karşımıza çıkabilecek olumsuzluklara karşı hazırlıklı olmalıyız. Aksi durumda ülkemiz ekonomisine, tarımına, ekolojisine ve insanımızın yaşam kalitesine büyük zararlar vermesi kaçınılmaz olacaktır. Kahverengi kokarca ve diğer böceklerle mücadelenin milli sorumluluk olduğu, sadece Trabzon’un değil bütün ülke kurum ve kuruluşları, Sivil Toplum Örgütleri bu böcekle hep birlikte hızlı ve etkin bir şekilde mücadele ederek diğer bölgelere yayılmasının engellenmesi gerekir. Bu böcek polifag zararlı olduğundan bu böcekle mücadele etmenin ne denli zor hatta imkânsız olacağı ortada. Üzerinde titizlikle çalışılması gereken bir konu. Düşünmek bile istemiyorum, aksi bir durumda arzu etmesek te sivrisineklerle nasıl ki yaşam alanlarımızı paylaşıyorsak bu böcekle de maalesef yaşam alanlarımızı paylaşmak zorunda kalacağız" uyarısında bulundu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.