Milli Mücadelenin ilk adımının atıldığı şehirden, bir Samsun’lu olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız hakkında bir şeyler yazmasam kendimi kötü hissederdim inanın.
Bu bayram, bu gün birden fazla şey ifade ediyor bizler için. Hem bağımsızlık mücadelemizin ilk kıvılcımının düştüğü, ilk adımının atıldığı gün ki bu yüzden Samsun’da ‘İlkadım’ isimli bir ilçemiz var, hem gençliğe armağan edilmiş özel bir gün, hem de Atamızın doğum günü olarak kabul edilen gün.
Atamız öyle bir liderdi ki, böyle günleri milletinin çocuklarına, gençlerine armağan etmiş. Bunun benzerini hiçbir milletin tarihinde göremezsiniz. Bir milleti millet yapan unsurlar arasında yaşanılan toprak, konuşulan dil, ortak değer ve kültürün yanı sıra bayramlar, özel günler ve dayandıkları ortak tarih de sayılabilir. Pek çok ülkenin kültürüne baktığımızda, takvimlerine yeni yeni özel günler eklendiğini görürüz. Spagetti yeme gününden tutun da, postacıya merhaba deme gününe kadar sayısız ilginç ve tuhaf gün uydurulduğunu görürsünüz. Peki neden? İnsanlar ortak bir paydada buluşmak ve birlik olmak için böyle bayram, festival ve özel günlere ihtiyaç duyarlar. Bizler ise milletimizin tarihinde yaşanmış zaferlere ve bayrama dönüşmüş özel günlere sahibiz. Her birinin manevi değeri, anlamı ve birleştirici bir tarihi var.
Çocukluğumdan bu güne kadar geçen 19 Mayısları hatırlıyorum da. Gökyüzünü kırmızı beyaza boyayan gösteri uçakları, Solo Türk gösterileri, geçit törenleri, Çiftlik Caddesi ve Mecidiye Caddesini inleten bando ve canlı müzik konserleri. 19 Mayısların en coşkulu kutlandığı şehirde doğmuş olmaktan çok mutluyum. Hayata ilk adımımı, Atamın ilk adımını attığı şehirde atmış olmaktan, şehirden de öte Türkiye sınırlarında bir Türk olarak dünyaya gelmiş olmaktan gururlu ve mutluyum. Bayramlarımızı coşku ve heyecanla kutlamama neden olan da bu haklı gururdur.