Sevgili okurlar…
Biliyorsunuz,
Hafta sonu İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu’nun kıymetli anneleri vefat etti.
Öncelikle merhumeye Allah’tan rahmet,
Sayın Bakana, kederli ailesine ve yakınlarına sabırlar dileriz.
Bu acılı günlerinizde,
Elbette acılarına tuz biber ekmek değil amacım.
Lakin
Pandemi günlerinde kısıtlamaların yaşandığı ülkemizde,
Normalleşemeye zor bir hal geçtiğimiz bugünlerde,
Allah aşkına binlerce kişinin o cenazede ne işi var.
Amaç dua etmekse,
Amaç taziye dilemekse,
Amaç acıyı paylaşmaksa,
İnanın bu yapılan hiç hoş bir davranış değil.
İnsanlar ailesinin ve yakınlarının cenazesine katılamazken,
Acısını paylaşamazken,
Devlet kademesinde görev alan bir insanı zor duruma düşürmektir bu yapılan.
Cenaze sahibine yani sayın bakana sözüm yok.
O acılıdır.
Annesini kaybetmiş,
Bu dünyada yanında en rahat olduğu,
Manevi olarak yaşam kaynağını olan annesini kaybetmiş bir evlada kimsenin lafı olmaz zaten.
Benim derdim o cenazeye uzaktan yakından katılanlarla,
Tamam…
Bizim adetimizdir.
Örfümüz, geleneğimizdir.
Ama bir çok insan cenazesini defnetmeye bile imkan bulamazken,
Gösterilen bu tutum ayıptır, günahtır…
Kul hakkına girer…
Sosyal mesafenin zorunlu olduğu bir dönemde,
İnsanlara evlerinde kalmasının şart olduğu bugünlerde,
Bu cenazede ki görüntü gerçekten yakışmıyor.
Cenaze kutsalımızdır.
Ama biz cenazeye değil,
Orada kalabalık teşkil ederek,
Riski hiçe sayanlara diyoruz.
Yapmayın, etmeyin…
Acılarını yaşayan insanlara bari birazcık saygınız olsun…
Davetiye mi alıp gidiyorsunuz?
Allah aşkına bırakın bu işleri…