Ayşen ENGİN
Köşe Yazarı
Ayşen ENGİN
 

SAVAŞÇI

                Üniversite yıllarımda bir hocamız bize bir proje ödevi vermişti. Bizden bir kitap seçmemizi ve onu tanıtan bir sunu hazırlamamızı istemişti. Öyle ki, sunumumuz, kitabı tamamen anlatmayacak, onu henüz okumamış olanlarda okuma isteği uyandıracak bir tanıtım niteliğinde olmalıydı. Kitabı seçmekte özgürdük.                 O yıllarda kitaplarını çok severek okuduğum bir yazarın kitabını seçtim.  Kitabı dikkatlice okudum. Kitap hakkında her şeyi iyice bilmeliydim çünkü tanıtımını yapacak ve bana sorulacak sorulara cevap vermek durumunda kalacaktım. Kitapta ‘kalıplaşmış insanlar’ kavramı üzerinde duruluyordu. Ben de sunumumu renklendirmek adına bir gösteri hazırladım. Kalıplaşmış insanları anlatmak için bir boş bardak ve bir şişe su aldım yanıma. Hocam, sıram geldiğinde kürsüsünü bana bıraktı ve amfide diğer öğrenci arkadaşlarımın yanında bir yer bulup oturdu. Kitapla ve yazarla ilgili genel bir bilgi verdim. Kitapta ‘kalıplaşmış insanlar’ kavramından bahsedildiğini söyledim. Peki, neydi kalıplaşmış insanlar? İşte o an, üniversiteli bir genç olarak kitabın bende bıraktığı izlenimle şunları söyledim. ‘Kalıplaşmış insan, toplumun kendisine çizdiği kalıpların dışına çıkamayan insandır. Tıpkı bu bardaktaki su gibi.’ Ve bunları söylerken yanımda getirdiğim boş bardağa şişedeki suyu dökmeye başladım. Karşımda onlarca kişi ve hocam dikkatle beni dinliyordu. O kalabalığın karşısında o kadar heyecanlanmıştım ki, ellerim titredi ve bardağa elim çarptı, içindeki su masaya döküldü. O anda, tamamen spontane olarak bu kazayı sunumumun bir parçası haline getiren şu cümleleri kurdum. ‘ Kalıplaşmış insan tıpkı bu bardaktaki su gibi kalıplarının dışına çıkamaz, ta ki kendisi ya da dışarıdan bir destekle bu şekilde dökülmediği sürece.’ Herkes gülümsedi, önce hocam sonra tüm sınıf arkadaşlarım ayağa kalkıp alkışladı. Tanıtım için seçtiğim kitap ‘İyi Düşün Doğru Karar Ver’ adlı kitaptı. Bu anımı neden paylaşmak istedim, çünkü tanıtımını yaptığım bu kitabın yazarı geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz sayın psikolog, yazar ve akademisyen hocamız Doğan Cüceloğlu’ydu. Hocam diyorum çünkü çok şey öğrendim kitaplarından. Kitaplarında içimizden karakterler seçerek, bizi bizle bize anlatabilen yalın ve samimi bir dil kullanırdı. İçimizdeki Çocuk, İçimizdeki Biz, Yeniden İnsan İnsana gibi neredeyse bütün kitaplarını okumuş biri olarak beni en etkileyen kitabı ‘Savaşçı’ adlı kitabıydı. Zamanımda Eğitim fakültelerinde okutulan, tüm öğretmenlerin bildiği,  en azından adını duyduğu ya da okumadılarsa mutlaka okumaları gereken bir kitaptır ‘Savaşçı’.                 Kitabın adı ‘Savaşçı’ , çünkü kitap, şair Edward Estlin Cummings’in şu sözlerinden yapılan alıntıyla başlıyor. ‘Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez. ‘ Kendi özgün yaşamı için savaş veren herkese savaşçı denir. Bu anlamda tanıdığım en güçlü savaşçılardan biriydi, Doğan Cüceloğlu. Seni rahmet ve sevgiyle anıyoruz hocam. Nur içinde uyu.
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2021 - Pazartesi
Ayşen ENGİN

SAVAŞÇI

                Üniversite yıllarımda bir hocamız bize bir proje ödevi vermişti. Bizden bir kitap seçmemizi ve onu tanıtan bir sunu hazırlamamızı istemişti. Öyle ki, sunumumuz, kitabı tamamen anlatmayacak, onu henüz okumamış olanlarda okuma isteği uyandıracak bir tanıtım niteliğinde olmalıydı. Kitabı seçmekte özgürdük.

                O yıllarda kitaplarını çok severek okuduğum bir yazarın kitabını seçtim.  Kitabı dikkatlice okudum. Kitap hakkında her şeyi iyice bilmeliydim çünkü tanıtımını yapacak ve bana sorulacak sorulara cevap vermek durumunda kalacaktım. Kitapta ‘kalıplaşmış insanlar’ kavramı üzerinde duruluyordu. Ben de sunumumu renklendirmek adına bir gösteri hazırladım. Kalıplaşmış insanları anlatmak için bir boş bardak ve bir şişe su aldım yanıma. Hocam, sıram geldiğinde kürsüsünü bana bıraktı ve amfide diğer öğrenci arkadaşlarımın yanında bir yer bulup oturdu. Kitapla ve yazarla ilgili genel bir bilgi verdim. Kitapta ‘kalıplaşmış insanlar’ kavramından bahsedildiğini söyledim. Peki, neydi kalıplaşmış insanlar? İşte o an, üniversiteli bir genç olarak kitabın bende bıraktığı izlenimle şunları söyledim. ‘Kalıplaşmış insan, toplumun kendisine çizdiği kalıpların dışına çıkamayan insandır. Tıpkı bu bardaktaki su gibi.’ Ve bunları söylerken yanımda getirdiğim boş bardağa şişedeki suyu dökmeye başladım. Karşımda onlarca kişi ve hocam dikkatle beni dinliyordu. O kalabalığın karşısında o kadar heyecanlanmıştım ki, ellerim titredi ve bardağa elim çarptı, içindeki su masaya döküldü. O anda, tamamen spontane olarak bu kazayı sunumumun bir parçası haline getiren şu cümleleri kurdum. ‘ Kalıplaşmış insan tıpkı bu bardaktaki su gibi kalıplarının dışına çıkamaz, ta ki kendisi ya da dışarıdan bir destekle bu şekilde dökülmediği sürece.’ Herkes gülümsedi, önce hocam sonra tüm sınıf arkadaşlarım ayağa kalkıp alkışladı.

Tanıtım için seçtiğim kitap ‘İyi Düşün Doğru Karar Ver’ adlı kitaptı. Bu anımı neden paylaşmak istedim, çünkü tanıtımını yaptığım bu kitabın yazarı geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz sayın psikolog, yazar ve akademisyen hocamız Doğan Cüceloğlu’ydu. Hocam diyorum çünkü çok şey öğrendim kitaplarından. Kitaplarında içimizden karakterler seçerek, bizi bizle bize anlatabilen yalın ve samimi bir dil kullanırdı. İçimizdeki Çocuk, İçimizdeki Biz, Yeniden İnsan İnsana gibi neredeyse bütün kitaplarını okumuş biri olarak beni en etkileyen kitabı ‘Savaşçı’ adlı kitabıydı. Zamanımda Eğitim fakültelerinde okutulan, tüm öğretmenlerin bildiği,  en azından adını duyduğu ya da okumadılarsa mutlaka okumaları gereken bir kitaptır ‘Savaşçı’.

                Kitabın adı ‘Savaşçı’ , çünkü kitap, şair Edward Estlin Cummings’in şu sözlerinden yapılan alıntıyla başlıyor. ‘Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez. ‘ Kendi özgün yaşamı için savaş veren herkese savaşçı denir. Bu anlamda tanıdığım en güçlü savaşçılardan biriydi, Doğan Cüceloğlu. Seni rahmet ve sevgiyle anıyoruz hocam. Nur içinde uyu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.