Bir özel tv kanalında her akşam program diye yayınlanan bir akşam kuşağı programı var. Pazartesi günü gazetenin baskısı bitmiş, dağıtıma hazır hale getirmek için düzenlerken açık olan tv’den bu programda yayınlanıyordu. Öyle uyuz bir şey ki bu program seyreden bir daha kendine gelemez. Daha öncede evlilik programı adı altında bu ülkenin iyi, güzel, kıymetli olan ne kadar hasleti varsa bir yandan bombardıman altında paramparça ediyorken, güya bunu habercilik ve vatandaşı bilinçlendirme yapıyorum, diye yedirmeye kalkıyordu. Sonra evlilik programları yasaklanınca, bu seferde, evden kaçan hatunlar, kızlar, heriflerin programını yaparak iyice rezil rüsva programlara el atarak kaldığı yerden devam ediyor. O akşamda tv gözümüm önünde olunca, programın alt yazısı dikkatimi çekince okudum. “Karısı s…… sevgilisine kaçınca, ağaçlarla konuşmaya başladı” diye alt yazı okuyunca kapatın şu melaneti, diye konuşunca sağ olsun tv’nin oradan geçen haber editörümüz Hasan Selçuk kardeşim tv’nin fişini çekince, “oh be” dedim. Bu programı yapanda bir hanım efendi. Ayda bildiğim ve yazıldığı kadarıyla 6 milyon liramı ne alıyormuş!
Bu rezalet için bu parayı ona boşuna vermiyorlar. Bu programların aslında, şunu bunu yapmak değil, bu ülkede ki, ne kadar iyi şey var onu, darmadağın etmek. Ha elbette bu ülkede, hatta çevremizde, akla gelmedik çok şey var. Ancak bizim işimiz insanların başına gelen bu sıkıntılı halleri ortaya dökmek değil. Onları rencide etmek, küçük düşürmek, aşağılamak gibi bir duruma getirmenin hiç kimseye faydası yok.
Bu arada bu garip durum içinde olan, bu insanlarında sanki yarış içindeymiş gibi bu programlara çıkmak için kendilerini paralaması da ayrı bir mevzu. Koşa koşa gidiyorlar mübarekler bu programlara.
Yahu bu ülkenin onca meselesi varken, bu saçma ve bir o kadarda gereksiz programların bir anlamı yoktur. Bunları yapın, ekranlara getirin, çözüm bulun, izleyende “ha ben bundan çok şey öğrendim” desin, bir sıkıntı olmaz. Al o zaman 6 milyon mu, 7 milyon mu, göze batmaz…