Edebiyatımızın en önemli kalemlerinden olan merhum yazar Yaşar Kemal’in romanlarından biridir Al Gözüm Seyrele Salih! Bir insanın olaylara bakışını ifade eden bir söz oldu bu kitap adı. Nerden aklıma geldi derseniz bu söz. İki gün Bulancak’ta ve çevresinde çok etkili olan kar yağışı sonrası bir gazeteci olarak olan biteni izlemek için sürekli halde bir orada bir burada koşturunca aklıma geldi bu söz. İki gün boyunca ilçenin bir ucundan girdim diğer ucundan çıktım. Çok fazla resim çektim ve haber için konu buldum. Bunlar bir yana ben daha çok insanların kar yağışı sonrası durumunu takip ettim. Yani gözlem yaptım. Epeyce bir durumla karşılaştım. Düşen, kalkan, yavaş yürüyen, kar kürenleyen, arabasını temizleyen, dükkanının önünden kar atan, kardan adam yapan, kar topu oynayan, aklınıza o anda ne gelirse hemen hemen hepsini gördüm. İnsanın hoşuna gidiyor kar ile yapılan mücadele.
Eskiden 20 sene kadar önce veya daha geriye doğru gidilirse kar yağışı hayatı felç ederdi. Soğuk ayaz bir başkaydı. Şimdi teknoloji ve gelişen her şey ile sanki bu kar yağışının bile tadı kalmadı gibi. Ya da bana öyle geliyor. İnsan tasvirleri ile dolu iki gün. Yaz olsa bunların hiçbir olmayacak. Kış demek hikayenin çok olduğu günler demek.
İki gün içinde Giresun ve Piraziz’e de gidince bunu daha iyi anladım. İnsanların kar ile olan hikayeleri hakikaten de çok zorlu ve bir o kadarda anlamlı. Romandaki gibi seyrettim durdum bu güzelliği. Sonra haber için çektiğim resimlerdeki beni rahatsız eden durumu anladım. Resim çektiğim hemen her yerde bütün görüntüleri bozan şeyin arabalar olduğunu fark ettim. Resim bile çekmek istemedim. Her resimde bir araba manzarayı sıfırlıyordu. Eski kışların niye bende güzel hisler bıraktığını bu resimler sayesinde çözdüm. Bir daha geri gelir mi? Çok zor derim!