Sanki savaş çıkmış gibi. Bir salgın herkesin ayarını bozdu. Kıyamet yaklaşmış gibi insanlar kaçmaya yer arıyor fakat bu salgından kaçmayı sağlamıyor. Tek bir şey var. O da tedbirlere uymak. Onun dışında sağa sola kaçarak bu salgından kurtulmak biraz zor gibi. Ülkemizde salgın ortaya çıktığında hükümetin açıkladığı tedbirler öncesi büyük şehirlerden Anadolu’ya bir akın olduğunu daha sonra fark ettik. Sonra büyük şehriler girişi çıkışta yasaklanınca işi olsun olmasın arabasına atlayan Anadolu’nun her yanına kaçışıverdi. Yıllar önce iş ve ekmek bulmak kaygısı ile gurbete giden milyonlarca insan, “gel memleketine burada çalış” denilse de memleketine dönmek bile istemedi. Fakat bu salgın ile doğduğu yere dönmek istemeyenler alelacele dönüverdi.
Son bir aydır Bulancak’ta tam bir Anadolu renk cümbüşü var. Her zaman hareket halinde olduğumdan ülkedeki araç plakası olan illerden 50 ilin plakasını ilçenin içinde her yerde gördüm. Nereye gitsem 28 plaka dışında, 34 plakadan tutunda bu güne kadar görmediğim il plakasını görüyorum. Ha buna karşı değilim. İnsan elbette memleketine gelecek. İşi olduğunda burada olacak. Düğün dernek, bayram seyran, cenaze oldu mu doğduğu topraklara gelip gidecek.
Salgından kaçan büyük bir gurbetçimiz, sanki salgından kaçmamışta Bulancak’ta altında arabası akşama kadar her yeri gezmekte bir sakınca görmüyor. Yani tedbir falan hak getire. Sadece gezip tozmak için gelinmiş gibi. Daha sonra bu iş olmadık bir yere geldi. Şimdi de Bulancak’tan geldikleri yere dönmekte zorlanıyorlar. Yani izin almakta kolay değil. Gurbetten gelirken seyahat izninin dışında kaçarak geldikleri içinde bir belgeleri olmayınca ilçe dışına gitmeleri çok zor görünüyor. Burada bir süre daha kalacaklar. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldular. Sıkıntının geçmesinin daha çok olduğunu da kabul edersek, ilçedeki nüfus epeyce bir artmış olacak. Tedbirlere uyarsak çokta bir sıkıntı olmadan bu günleri geçeriz. Aman dikkatli olalım!