Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Az kalsın pestil gibi olacaktım!

Çarşamba günü akşam üzeri eve doğru gidiyordum. Bisikletim yanımda onu tutarak yürüyordum. Acısu Caddesi’nden girdim Şevki Muhtarın çay ocağının karşısında yoluma devam ederken bir arkadaşım selam verince durdum ve onunla sohbet ederken, sol yanımdan son sürat bir panelvan araç geçti gitti. Neredeyse sol kolumu alıp gidecekti. Arkadaşla göz göze geldik, bu nedir gibisinden birbirimize baktık. Sonra onun yanından ayrıldım, 50 metre gitmeden bir başka araç az kalsın beni tekerinin altına alıp pestil gibi ezecek duruma getirdi. Zaten birkaç aydır burnumda ki rahatsızlık yüzünden fazla hızlı yürüyemiyorum. Çay ocağını geçtim, oradaki manavın önüne geldiğimde arkamdan gelen aracın sesini duyunca; elimle beraber bir saniye dedim, park etmiş arabayı geçeyim ondan sonra siz geçersiniz diyerek geriye çok bakmadan, aracın şoförüne elimle işaret ettim. Yavaşça park eden arabanın yanından geçerken, manavda ki çalışan arkadaş, arkamdan gelen arabaya; ‘ne yapıyorsun, yavaş görmüyor musun adamı?’ dedi. Ben bu durum karşısında arkama döndüm ve olacak şey değil ama ayağımın tam dibinde bu arabanın tamponunu gördüm. Geriye döndüm ‘iyi ezseydin bari’ dedim. Yavaşça geçtim ve yoluma devam ettim. Bu araç Çolakoğlu Camii’nin yoluna doğru yokuş yukarı giderken aracı gördüm. Öyle böyle değil, 15-20 tonluk koskoca bir kamyondu. İçimden söylene söylene yoluma devam ettim, eve geldim. Sadece benim başıma değil Bulancak’ta veya başka yerde çok sayıda insanın başına gelen bir olay. Bu kişiler ehliyet almak için ehliyet kurslarına gidiyorlar. Kursun bitiminde birkaç branşta imtihan oluyor. Her şeyi öğreniyorlar ve kursu geçerse ehliyet alarak, trafiğe çıkıyorlar. Evet çıkıyorlar. Sadece trafiğe çıkmış oluyorlar. Kursta öğretilen kurallar onlar için sadece ehliyet almakla yeterli. Ehliyeti aldınız mı, bu kural, bu dersler hiçbir şey ifade etmez hale geliyor. Bütün ehliyet alanları kastetmiyorum. Kurala dört dörtlük uyan sürücüler var. Fakat ehliyet aldıktan sonra kendini trafik canavarı zanneden, kuralları arabaya binince unutan, istediği gibi trafikte at oynatan belli bir miktarda ehliyet almış sürücü her gün aramızda rahatlıkla kol geziyor. Bunlara kural, ceza, saygı, yolda üstünlük, insana saygı, yayaya saygı gibi özellikler hiç yaklaşmamış. Bu benim kaçıncı ezilme ile karşılaşmam, ben unuttum. Yani o kamyon beni tekerinin altına alıp pestil gibi yapardı. Yerden jiletle kazırlardı. Kim olduğu veya kimler olduğu çokta önemli değil. Olacak şey değil ama hemen hemen her gün karşılaştığımız bir durum. Ehliyetsiz araba kullanan, yaşı tutmayan, evinden aracı alıp kaçan ve trafiğe çıkan, küçücük çocuklarına direksiyon teslim edenler, tek yönlü yollarda tersten gelenler aklınıza artık ne gelirse hepsi hayatımızın içinde mevcut. Nereye şikayet ettiğiniz önemli değil, kime dert yandığınız, derdini kime anlattığınız, derman için başvurduğunuz hiçbir şey bu kişileri asla durduramıyor.
Ekleme Tarihi: 05 Haziran 2021 - Cumartesi
Erhan GÜNDOĞAR

Az kalsın pestil gibi olacaktım!

Çarşamba günü akşam üzeri eve doğru gidiyordum. Bisikletim yanımda onu tutarak yürüyordum. Acısu Caddesi’nden girdim Şevki Muhtarın çay ocağının karşısında yoluma devam ederken bir arkadaşım selam verince durdum ve onunla sohbet ederken, sol yanımdan son sürat bir panelvan araç geçti gitti. Neredeyse sol kolumu alıp gidecekti. Arkadaşla göz göze geldik, bu nedir gibisinden birbirimize baktık. Sonra onun yanından ayrıldım, 50 metre gitmeden bir başka araç az kalsın beni tekerinin altına alıp pestil gibi ezecek duruma getirdi. Zaten birkaç aydır burnumda ki rahatsızlık yüzünden fazla hızlı yürüyemiyorum. Çay ocağını geçtim, oradaki manavın önüne geldiğimde arkamdan gelen aracın sesini duyunca; elimle beraber bir saniye dedim, park etmiş arabayı geçeyim ondan sonra siz geçersiniz diyerek geriye çok bakmadan, aracın şoförüne elimle işaret ettim. Yavaşça park eden arabanın yanından geçerken, manavda ki çalışan arkadaş, arkamdan gelen arabaya; ‘ne yapıyorsun, yavaş görmüyor musun adamı?’ dedi. Ben bu durum karşısında arkama döndüm ve olacak şey değil ama ayağımın tam dibinde bu arabanın tamponunu gördüm. Geriye döndüm ‘iyi ezseydin bari’ dedim. Yavaşça geçtim ve yoluma devam ettim. Bu araç Çolakoğlu Camii’nin yoluna doğru yokuş yukarı giderken aracı gördüm. Öyle böyle değil, 15-20 tonluk koskoca bir kamyondu. İçimden söylene söylene yoluma devam ettim, eve geldim.

Sadece benim başıma değil Bulancak’ta veya başka yerde çok sayıda insanın başına gelen bir olay. Bu kişiler ehliyet almak için ehliyet kurslarına gidiyorlar. Kursun bitiminde birkaç branşta imtihan oluyor. Her şeyi öğreniyorlar ve kursu geçerse ehliyet alarak, trafiğe çıkıyorlar. Evet çıkıyorlar. Sadece trafiğe çıkmış oluyorlar. Kursta öğretilen kurallar onlar için sadece ehliyet almakla yeterli. Ehliyeti aldınız mı, bu kural, bu dersler hiçbir şey ifade etmez hale geliyor. Bütün ehliyet alanları kastetmiyorum. Kurala dört dörtlük uyan sürücüler var. Fakat ehliyet aldıktan sonra kendini trafik canavarı zanneden, kuralları arabaya binince unutan, istediği gibi trafikte at oynatan belli bir miktarda ehliyet almış sürücü her gün aramızda rahatlıkla kol geziyor. Bunlara kural, ceza, saygı, yolda üstünlük, insana saygı, yayaya saygı gibi özellikler hiç yaklaşmamış. Bu benim kaçıncı ezilme ile karşılaşmam, ben unuttum. Yani o kamyon beni tekerinin altına alıp pestil gibi yapardı. Yerden jiletle kazırlardı. Kim olduğu veya kimler olduğu çokta önemli değil. Olacak şey değil ama hemen hemen her gün karşılaştığımız bir durum. Ehliyetsiz araba kullanan, yaşı tutmayan, evinden aracı alıp kaçan ve trafiğe çıkan, küçücük çocuklarına direksiyon teslim edenler, tek yönlü yollarda tersten gelenler aklınıza artık ne gelirse hepsi hayatımızın içinde mevcut. Nereye şikayet ettiğiniz önemli değil, kime dert yandığınız, derdini kime anlattığınız, derman için başvurduğunuz hiçbir şey bu kişileri asla durduramıyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.