Allah sizi inandırsın, insan işte yorulunca eve gidip dinlenmek ister değil mi? Gel gör ki bu Bulancak’ta mümkün değil. Bir gün önce akşam gazetede işim bitti ve eve gitmeden önce sahilde İlyas ustanın dükkanına uğrayıp bir çay içeyim diye yola çıktım. Çıktım ancak, daha caddede giderken bir arabanın içinden gelen müzik sesi ile onca akşam huzurunun kaçması başladı. 15 Temmuz Şehitler caddesi üzerinden sahile gitmek her zaman zor olduğu için köşe bucak kenardan yoluma devam ederim. Ama dediğim gibi, sağdan soldan geçen her arabada istinasız bir müzik parçası çalmakta.
Bu hal ile ilk defada karşılaşmıyorum. Fakat, bu hal artık iyice çoğalmaya ve araç içinden nara atmaya doğru gidiyor. Hem de öyle böyle değil, böğüre böğüre bir nara ama. Müzik yetmiyor, araç içinde kaç kişi varsa, bir bağırtı kıyamet bunların sesi geliyor.
Sahile indim İlyas ustanın orada çayımızı içip sohbet ederken, şehir içi yolda giden 10 aracın 6-7sinde aynen bu müzik olayı devam ediyor. Arabanın ne marka olduğu, eski yeni mi olduğu, arabanın parasının kaç lira olduğu hiç fark etmez. Ya da ne bileyim bu arabanın sahibi veya o anda sürücüsünün eğitimli olup olmadığı da önemli değil. Sonuna kadar açılmış bir müzik sesi, avaz avaz naralar, sese karşı bakanlara, küfür eder gibi bir bakış atarak, “size ne lan benim müziğimin sesinden” der gibi hava atmalar aynen bu mevkii de sizi kovalar. Hadi çayı içip yola çıkıp eve gideceksiniz şimdi.
Hop; tekrar 15 Temmuz Şehitler caddesinden veya ara sokaktan gidiyorsunuz. Bir şey fark etmedi yine. Arabalar peşi sıra geçiyor ve nerede ise tamamı birer müzikol olmuş, hepsinde ayrı bir tür müzik çalışıyor. Sabırla bu yolları geçiyorsunuz ve Uzun sokağı geçerek Acısu yoluna çıkacaksınız. Yok canım olur mu öyle şey. Uzun sokak boyunca gelen geçen her arabada yüksek sesli müzikten başka bir şey yok. Acısu yoluna çıktım ve gidiyorum. Az bir yolum kaldı eve. Bu yolda da birkaç araba müzik dinleme eksiğimi giderdi ve eve vardım.
Yemekti, gazete okuma derken, her akşam olduğu gibi(yazı kışı yok bu işin, gece yarısı da var daha)evin önündeki yoldan geçen arabalarda yine müzik yayını ile bizi müzikten mahrum bırakmıyor.
Çağdaş veya modern denilen hayatın olur olmazı olmuş bu edepsizlik. Kimdir, nedir, insan mıdır bunlar merak konusu. Ancak bir mahlukat bunları yapar. Hani birkaç yazı öncesi lümpen maganda nasıl olur diye kalem oynattık ya; işte onlara birkaç misal diyelim. Devam edeceğiz bunlara.