Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Bir sıkıntı var ama ne?

Salgının ülkemizi etkilemeye başladığı günden bu yana az bir zaman geçmedi. Dünya tarumar oldu ve çok büyük ekonomik bir sıkıntı ortaya çıktı. Virüsü yayanlarda dahil olmak üzere bütün ülkelerin ekonomisi daraldı ve çok sayıda işyeri kapandı ve insan işsiz kaldı. Türkiye’de ekonomi ve ticarette alınan tedbirler bir yere kadar sıkıntıyı azatsa da, son iki ay içinde tekrar ekonomik ve ticari hayatta adı konulmamış bir sıkıntı geliyor gibi. Zaten bıçak sırtında olan ülkemiz, birde salgın belası ile uğraşırken, işlerde iyice durmaya doğru gidiyor. İşimiz gereği gün içinde yüzlerce insan ile muhatap oluyor ve dert dinliyoruz. Bu insanların nerede ise tamamı işlerin hiçte iyi olmadığını anlatıyor. Zor bir dönemeçteyiz anlayacağınız. Bulancak’ta bile esnaf, işçi, serbest çalışan aklınıza ne gelirse artık, işlerin iyi gitmediğini söylüyor. Ne olur veya ne olacak kimse tam olarak bilmiyor. Hükümet yeni bir yapılanmaya gider mi, bunu da bilmiyoruz.  Özellikle okulların öğrencisi olmayınca, kırtasiye sektörü ve diğer sektörler nerede ise durmuş durumda. Herkes borç harç içinde çözüm bulmak için düşünüp duruyor. Hayatı durduran salgının esas hedefi baştan beri bu olunca; insanlar sadece hayatını kaybedenlere odaklanınca ekonomik yapının nasıl tarumar olacağını bilemedi. Şimdi şimdi işin esas boyutu ortaya çıkıyor ve hükümet bir manevra yapmak için hazırlık yapıyor. Yoksa gelecek yazı kimse görmeyebilir. Karnımızı doyurmanın dışında şu anda fazla bir şey yapmıyoruz. Bu konuda acil yapılacak iş, bir an önce okulların yüz yüze eğitime dönmesi ve bunun getireceği hareket ile ekonomin önemli bir sıçrama yaparak, ekonomiyi ve ticari hayatı canlandırması ehveni şerdir. Okulların hemen hemen bütün sektörleri etkilediği unutulmamalıdır. Bunu göz ardı etmemek gerekir. Salgını durduracağız, diyerek hayatı durdurmanın hiçbir anlamı yok. Vatandaşı salgına karşı koruyalım derken, daha fazla sıkıntıya sokmanın bedeli de çok ağır olmadan bu yoldan biraz olsun ayrılmakta fayda var. Yeni dünya düzeni kurulacak, diye kendimizi feda etmenin, sadece bunu isteyenlere faydası olur; bize değil. Bunu bilmemiz yeterde artar bile.         
Ekleme Tarihi: 09 Ekim 2020 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

Bir sıkıntı var ama ne?

Salgının ülkemizi etkilemeye başladığı günden bu yana az bir zaman geçmedi. Dünya tarumar oldu ve çok büyük ekonomik bir sıkıntı ortaya çıktı. Virüsü yayanlarda dahil olmak üzere bütün ülkelerin ekonomisi daraldı ve çok sayıda işyeri kapandı ve insan işsiz kaldı. Türkiye’de ekonomi ve ticarette alınan tedbirler bir yere kadar sıkıntıyı azatsa da, son iki ay içinde tekrar ekonomik ve ticari hayatta adı konulmamış bir sıkıntı geliyor gibi.

Zaten bıçak sırtında olan ülkemiz, birde salgın belası ile uğraşırken, işlerde iyice durmaya doğru gidiyor. İşimiz gereği gün içinde yüzlerce insan ile muhatap oluyor ve dert dinliyoruz. Bu insanların nerede ise tamamı işlerin hiçte iyi olmadığını anlatıyor. Zor bir dönemeçteyiz anlayacağınız. Bulancak’ta bile esnaf, işçi, serbest çalışan aklınıza ne gelirse artık, işlerin iyi gitmediğini söylüyor.

Ne olur veya ne olacak kimse tam olarak bilmiyor. Hükümet yeni bir yapılanmaya gider mi, bunu da bilmiyoruz.  Özellikle okulların öğrencisi olmayınca, kırtasiye sektörü ve diğer sektörler nerede ise durmuş durumda. Herkes borç harç içinde çözüm bulmak için düşünüp duruyor. Hayatı durduran salgının esas hedefi baştan beri bu olunca; insanlar sadece hayatını kaybedenlere odaklanınca ekonomik yapının nasıl tarumar olacağını bilemedi. Şimdi şimdi işin esas boyutu ortaya çıkıyor ve hükümet bir manevra yapmak için hazırlık yapıyor. Yoksa gelecek yazı kimse görmeyebilir.

Karnımızı doyurmanın dışında şu anda fazla bir şey yapmıyoruz. Bu konuda acil yapılacak iş, bir an önce okulların yüz yüze eğitime dönmesi ve bunun getireceği hareket ile ekonomin önemli bir sıçrama yaparak, ekonomiyi ve ticari hayatı canlandırması ehveni şerdir. Okulların hemen hemen bütün sektörleri etkilediği unutulmamalıdır. Bunu göz ardı etmemek gerekir.

Salgını durduracağız, diyerek hayatı durdurmanın hiçbir anlamı yok. Vatandaşı salgına karşı koruyalım derken, daha fazla sıkıntıya sokmanın bedeli de çok ağır olmadan bu yoldan biraz olsun ayrılmakta fayda var. Yeni dünya düzeni kurulacak, diye kendimizi feda etmenin, sadece bunu isteyenlere faydası olur; bize değil. Bunu bilmemiz yeterde artar bile.         

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.