“Bizi de derler çakıcı… yar fidan boylu, yakarız konakları” diye devam edip giden ‘İzmir’in kavakları’ türküsü halk müziğinin sevilen türkülerindendir.
Bende bunu, bize uygun olsun, diye “bize derler lümpen maganda, bunu hiç üstümüze alınamayız, yakarız Bulancak’ı” diye değiştirsem kimsede niye değiştirdin, diye hiçte yadırgamaz.
Birden aklıma gelmedi bu sözler. Dün bir yerde görevli bir dostum ile sohbet ettikten sonra aklıma geldi. Bu ülkede niye kural, kanun, hak hukuk, saygı, sevgi tanımamanın bu kadar artması ve bunu önleyecek bir yapının olmadığımdan bahsederek, bunlara riayet etmeyenlerinin adının, tabii adı yok aslında bunların, lafın gelişi öyle yazdım, lümpen denilen, maganda denilen kişiler olduklarını ve hiçbir insani kaygıları olmadıklarını söyledim.
Aynen öyle, bu güruh tam bir lümpen magandadır. Bunlar hoyrat, vurdumduymaz, kuralları sadece kendine yontan, kavgayı seven, kendine ve millete tek bir faydası olmayan, adap, edep nedir bilmeyen, menfaati için her şeyi rahatlıkla yapan, olur olmaz yerde bağıran nara atan, düğünde dernekte ulu orta silah çeken ve sağa sola mermi yağdıran, oturup kaklmasını bilmeyen, her şeyi kaba güçle halletmeye bakan, güçsüzlere karşı acımasız, merhametsiz, yalancı, dolandırıcı, üç kağıtcı, din iman nedir bilmeyen, komşuluk yapamayan, sabah akşam gürültü patırtı peşinde koşan, kendi sevdiği saçma şeyleri zorla başkasına da sevdirmeye çalışan, her gördüğü insana musallat olan, insanı kendinden bezdiren, artık aklınıza gelen neyse o olandır. Aynaya bakma gibi bir düşüncesi olmayan yaratıklar diyeceğim bu kişiler için.
Gördüğünüz gibi daha doğru dürüst bir tarifte yapamıyoruz bu lümpen magandalar için. Dikiş tutmaz bir tanımı var. Sürekli pot veriyor terzilik tabiri ile.
Hemen hepimizin başına geliyor bu lümpen magandaların yaptığı şeyler. Kaçmanın bir anlamı yok. Her yerde çok sayıda var. Bunlar öyle ceza, hapis, bedel ödeme gibi suç ve kabahatlerin karşılığı olan yaptırımlardan da ders almıyor, bırakın birde bundan haz duyuyorlar.
Benim onlar için düzelecek diye bir umudum yok. Her yerden pıtrak gibi bitiyorlar. Kimle konuşsam, kimle sohbet etsem, kim beni görüp bunlardan şikayet etse, ağzım açık kalıyor. İnanın bitecek gibi değiller. Bunlarla top yekun mücadele etmekte kolay değil.
Mesele çok derin ve kolay kolay çözülecek halde değil.