Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

BU GİDİŞAT NEREYE DİYE SORMANIN BİR MANASI KALMADI?

Hem de hiç kalmadı desem başım ağrımaz. Bir harala gürele içinde yuvarlanıp gider halde gidiyoruz hem de son sürat, yarış arabasının gazına basılmış gibiyiz. Ne bir kaza, ne bir duvara çarpma, ne ikaz, ne bir şu veya bu bizi durdurmaya yetmiyor, sakince, sükünet içinde aklım selim ile olaylara bakışımız kalmamış gibi. Bir hafta içinde evde sabah ve akşamları son haberlerde ne var, diye baktığımda üç vaka haberi bu ülkedeki gidişatın artık bir soru sorularak bize cevap vermeyeceği evreye varmış ve geçmiş olduğunu gösteriyordu. İlki, bir gencin başına gelenler,(bundan öncede gençlerin başına çok şey geldi ve geliyor da.) İki kişi(kardeş bunlar)bir diğer genci konuşmak veya hesap sormak için(mübarekler vergi uzmanı sanki)bir yere çağırıyorlar ve daha ne oluyor demeye kalmadan önce yumruklar ile ağız burun giderken sonra bıçaklamaya başlıyorlar. Öyle böyle değil ha, habere göre on, on beş darbe ile genci ağır bir şekilde yaralıyorlar. Çocuk yoğun bakımda şimdilik. Bu pusu kuran kişilerden biri serbest kalıyor, bıçaklayanda tutuklanıyor. Bu bıçaklayan ile kardeşi kimse yardımcı olmasın diyerek, başkasını bu yere yaklaştırmadı. Bu olayın adli yanı falan bizim işimiz değil. Diğeri, bir aracın trafik polisi tarafından haczi sebebiyle bağlanması sonrası çıkan olay ile ilgili. İstanbul’da olan bu vaka da, polis aracı bağlıyor. Araç sahibi ve kardeşi(bunda da kardeş var yine)bu işleme karşı çıkıyor ve araç sahibi önce bunu yapamazsınız, diyor, işlem yapılıyor ve adam birden delleniyor. Üstünü başını çıkarıyor, polisler sakin olması için çalışıyor, bu adam, bana ceza kesemezsiniz, diyor, bağırıp çağırıyor durmadan, arabayı yakarım diyor ve arabayı yakıyor. Artık nasıl bir delilik ise! İtfaiye geliyor, polis ortalığı sakinleştirmeye çabalıyor, ancak bu delirmiş adam birden polislerin üzerine bıçak ile saldırıyor, uyarı ateşi falan adam dinlemiyor ve polisin üstüne atlayınca polis onu durdurmak için silahını kullanıyor. Adam yaralanıyor ve sonra hayatını kaybediyor. Bu da adli işleme tabii oluyor. Son vaka da ise bir arabanın yanından geçen bir vatandaş, arabayı çizdi diyerek, araç sahibi ve yanındaki kişi tarafından öldüresiye dövülüyor. Adamı çevredeki kişiler zor kurtarıyor. Bu da adli işleme kalıyor. Peki; nedir bu hal? Niye bizi artık yerimizden zıplatmıyor? Bir kişi de bunun sebebi budur, diyerek bir bilgi ve açıklama gereği duymuyor derseniz onu da bilmiyorum. İyiyiz çok iyi vesselam!    
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2022 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

BU GİDİŞAT NEREYE DİYE SORMANIN BİR MANASI KALMADI?

Hem de hiç kalmadı desem başım ağrımaz. Bir harala gürele içinde yuvarlanıp gider halde gidiyoruz hem de son sürat, yarış arabasının gazına basılmış gibiyiz. Ne bir kaza, ne bir duvara çarpma, ne ikaz, ne bir şu veya bu bizi durdurmaya yetmiyor, sakince, sükünet içinde aklım selim ile olaylara bakışımız kalmamış gibi. Bir hafta içinde evde sabah ve akşamları son haberlerde ne var, diye baktığımda üç vaka haberi bu ülkedeki gidişatın artık bir soru sorularak bize cevap vermeyeceği evreye varmış ve geçmiş olduğunu gösteriyordu.

İlki, bir gencin başına gelenler,(bundan öncede gençlerin başına çok şey geldi ve geliyor da.) İki kişi(kardeş bunlar)bir diğer genci konuşmak veya hesap sormak için(mübarekler vergi uzmanı sanki)bir yere çağırıyorlar ve daha ne oluyor demeye kalmadan önce yumruklar ile ağız burun giderken sonra bıçaklamaya başlıyorlar. Öyle böyle değil ha, habere göre on, on beş darbe ile genci ağır bir şekilde yaralıyorlar. Çocuk yoğun bakımda şimdilik. Bu pusu kuran kişilerden biri serbest kalıyor, bıçaklayanda tutuklanıyor. Bu bıçaklayan ile kardeşi kimse yardımcı olmasın diyerek, başkasını bu yere yaklaştırmadı. Bu olayın adli yanı falan bizim işimiz değil. Diğeri, bir aracın trafik polisi tarafından haczi sebebiyle bağlanması sonrası çıkan olay ile ilgili. İstanbul’da olan bu vaka da, polis aracı bağlıyor. Araç sahibi ve kardeşi(bunda da kardeş var yine)bu işleme karşı çıkıyor ve araç sahibi önce bunu yapamazsınız, diyor, işlem yapılıyor ve adam birden delleniyor. Üstünü başını çıkarıyor, polisler sakin olması için çalışıyor, bu adam, bana ceza kesemezsiniz, diyor, bağırıp çağırıyor durmadan, arabayı yakarım diyor ve arabayı yakıyor. Artık nasıl bir delilik ise! İtfaiye geliyor, polis ortalığı sakinleştirmeye çabalıyor, ancak bu delirmiş adam birden polislerin üzerine bıçak ile saldırıyor, uyarı ateşi falan adam dinlemiyor ve polisin üstüne atlayınca polis onu durdurmak için silahını kullanıyor. Adam yaralanıyor ve sonra hayatını kaybediyor. Bu da adli işleme tabii oluyor. Son vaka da ise bir arabanın yanından geçen bir vatandaş, arabayı çizdi diyerek, araç sahibi ve yanındaki kişi tarafından öldüresiye dövülüyor. Adamı çevredeki kişiler zor kurtarıyor. Bu da adli işleme kalıyor.

Peki; nedir bu hal? Niye bizi artık yerimizden zıplatmıyor? Bir kişi de bunun sebebi budur, diyerek bir bilgi ve açıklama gereği duymuyor derseniz onu da bilmiyorum. İyiyiz çok iyi vesselam!    

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.