Çarşamba günü sabahı bir haber için iskeleye gitmiştim. Haber bitti gazeteye dönüyordum. Trafik ışıklarının olduğu yere kadar geldim ve yaya geçidinde ışığın yanmasını bekliyordum. Ben orada beklerken, alt geçidin olduğu yan yolun Bulancak’a Ballıca tarafından gelen istikamette ki ışıkların olduğu yerde araçlar yeşil ışık yanmasını bekliyordu. Ben de bu araçlara bakıyordum. Yeşil ışık yandı ve öndeki iki araç daha “bismillah” demeden, uçarcasına Bulancak Meydanı tarafına doğru koptu gitti. Ben diyeyim 150km, siz deyin 200km hızla geçip yola doğru gittiler. Arkalarından bakakaldım. Bu nasıl bir hızdır? Bu araçların freni yok mu? Bir saniye içinde veya daha kısa bir zamanda bu kadar hız yapmanın mantığı ve manası nedir? Demek ki bir ayağı bu araç sahiplerinin gaz pedalında hazır bekliyor.  Bir ayağı da fren pedalında, ışık yanar yanmaz gaza basacak şekilde, çekilmeyi bekliyor. Saliseler içinde ışık daha yeşile dönmeden bütün gücüyle gaz pedalına basarak uçmaya çalışıyorlar. Hadi burada formula 1 yarışı olsa anlarım. Kırmızı bayrak iner inmez pedala basıp 150-200km hız yaparak yoluna gidersin. Ancak bu yarış pistleri güvenlik, kontrol ve araç trafiğine kaplı olduğu için hiçbir sorun kolay kolay olmaz. Arada sırada formula yarışlarında da kazalar olur, sürücüler ölür, ağır yaralanan çok sayıda kişi olur veya araçlar paramparça olur. Bunu akıldan çıkarmayalım. Bulancak veya diğer ilçelerde bu gibi durumlarla hep karşılaşıyoruz. Yeşil yanınca kopup giden bu iki araç, bu hızla en fazla yeni belediye binasının yapıldığı yere kadar gidebilir. Orada zaten yol ikiye ayrılır. Hangi hızla buradan sağa veya sola dönecekler?  Dönmeleri söz konusu değil. Eğer böyle bir şey olursa, zaten bu kişileri hastaneye falan götürmeye gerek kalmaz. Doğru Bulancak Yeni Mezarlığı’na kadar götürmekte fayda olur. Yeşil ışığın yandığı yer ile yeni belediye binasının yapıldığı yer arasında ki mesafe en fazla 300 metre kadardır. Gaza bastınız 300 metreyi geçtiniz. Ee şimdi ne olacak? Bu hızla ne yaptık? Boyumuz mu uzadı? Millet alkış mı yaptı? Mars’a mı gittiniz? Yetkililer size madalya mı verdi? Hiçbiri olmadı. Olacak gibi de değil. Nasıl düzelecek bu işler, kimse de bilmiyor!