Benim için her şeye karşı olduğumu çok eskiden beri söyleyen epeyce bir arkadaşım ve tanıyan insan olmuştur. Sıkı bir eleştiri yapmaktan yana olan biri olarak eskiden beri eleştiri yapar ve bu çevremde her şeye karşı olduğuma dair bir anlayışı getirmiştir. Olur ya, insan yeri gelir çok sert eleştiri yapar, hızarın nereyi kestiğine bakmadan sağa sola vurur durur. Elbette okula giderken ve okulları bitirdikten sonra da bu tavrımı bırakmadım. Kendi doğrum olarak gördüğüm çok şeyi savundum durdum ve bazılarını yeri geldi bana karşı bir hatta sürükledi. Aradan geçen vakitler ile akan sular ile bu tavrımı biraz daha mantıklı bir (sende mantık ne arar diyen de çok oldu bu süre zarfında ha!) şekilde eleştiri yapmayı öğrendim ve yeri geldi karşı cenahta olanlarında doğruları olacağını anladım ve ondan sonra her şeye balıklama atlamadan, bir süzgeçten geçirmeden ne olduğunu kabul etmedim. Ancak bir mevzuda rastgele veya hiçbir bilgi sahibi olmadan hesapsız kitapsız çok da konuşmamayı yavaş yavaş öğrendiğimden olaylara bakışımı daha rafine olmak üzere geliştirmeye çabalıyorum. Geçen hafta bir büyüğümüzün cenazesine gitmiştim. Orada karşılaştığım bir arkadaşımız (benden yaşça büyük, severim sayarım) depremle ilgili bana bir şey söylemek için yanıma geldi. Kulağıma yaklaştı ve yavaşça bir şekilde, “haberin var mı? Depremde 5 milyon kişi ölmüş, bunu saklıyorlarmış” diye soru sorunca, birden, “yahu bunu kim söyledi sana” diyerek tepki verdim. O da, “bir arkadaşım Hatay’da ikamet ediyor (Hatay mı, Maraş mı şimdi tam hatırlamıyorum dediği ili) 5 milyon insan enkaz altında kalmış, o söyledi” diye tekrar edince, Allah aşkına nasıl bir bilgi bu, nasıl öğrenmiş, hangi ara bunu tespit etmiş, kim saymış bu kadar enkaz altında kalanı” diyerek karşı bir sordum. O yine, “arkadaşım doğru söylüyor, milletten saklıyorlarmış” deyince, “tamam ağbi Allah aşkına bunu kim söylemiş ise saçmalamış, konuşmaya bile değmez” dedim ve mevzuyu orada kapattım. Tamam kendince bu hükümete muhalif olursun, sabah akşam eleştiri yağmuru altında her şeyi söylersin, gitsin diye darbe veya başka bir melaneti onaylarsın, hepsi olur da bu olmaz. Deprem bölgesinde 13 milyon insan ikamet ediyormuş, 5 milyon insan vefat etse, insanların nasıl davranacağını düşünmek bile istemiyorum. Böyle bir hesap kitap olacak şey değil. Akıl var, izan var!