Bir araştırma yapmış bir araştırmacı vatandaş. Ülkemiz insanının tasarruf yapma alışkanlığının zaman içinde nasıl değişim gösterdiğine dair. Bir gazetede haberi vardı. Arşive aldım ve bununla ilgili yazarım diye bekledim. Bu araştırmacı 30-35 sene önce ülkemizde insanların nasıl tasarruf yaptığını ve bunun reklam ve basın yayın yolu ile çocuklara ve gençlere aktarımını gösteren bir çalışmanın haberiydi bu. O günlerin gazete ve dergilerinde, tanıtım afişlerindeki tutumlu olma ve maddi olarak birikim yapmayı teşvik eden hal ile son senelerdeki hal’i karşılaştırmış. Hemen hemen otuz senelik bir değişim olayını masaya yatırmış ve yeni nesil insanının bu tasarruf alışkanlığının çokta olmadığını tespit eden fikirler ileri sürmüş. “Hey gidi hey” dedim; o zamanları hatırlayınca. Benim para atacak bir kumbaram hiç olmadı zahir. Çünkü para biriktirecek paramız çok yoktu. Gerçi şimdide çok yok lakin geçinip gidiyoruz. Hah! mevzudan kopmadan devam edelim. Çok paranın olmadığı zamanlarda insanlar kolay kolay para falan biriktiremezdi. Para ülkenin büyük şehirlerinin dışında çokta olmuyordu. Sanayi, ticaret ve buna bağlı yan işler gelişme öncesindeydi. Sermaye denen yapının dağılımı çok sonraları olduğu içinde ailelerin çocuklarının ve gençlerin tasarruf yapmalarını teşvik edici bu fikir kolayca yerleşmiyordu. Çok az insan bu tasarruf işine sahip çıkıyordu ve lüks hayat denen şeyden çok uzaktaydı. Sonra havanın rüzgarı değişti, Anadolu’nun girilmedik yeri kalmadı ve insanlar para kazanmaya başladı. Bu da paranın tasarruf edilmesini göz ardı ettirdi ve paralar har vurulup savruldu. Yeni bir hayat, yeni bir para kazanma dönemi ile yeni nesil, bırakın tasarruf etmeyi, günü gün ederek bir hayatın olduğuna inandırıldı ve bu kelime hayatımızdan çıkmaya başladı. Etrafımda gördüğüm yeni nesil insanların yarın yokmuş gibi bir hayatları var. Niye biriktirsin ki; kıyıya köşeye atsın ki; tüketmek varken tasarruf niye yapsın ve yarını düşünsün? Bu paralar bugün için var. Olmadı bitcoin veya kripto para denen sisteme yatırsın ve bir gün de elindeki para da çıksın gitsin ki, yeninden fukara olsun. Bunlarla ilgili çok kelam eden yok ülkemizde. Ne film, dizi, kitap veya dergide mevzu yer alıyor. Çok uzakta kaldık vesselam.