Tarihin en büyük yalanı olarak çok kişinin kabul ettiği covid yalanı resmen suya düştü. Şeytani çetenin kurumsallaşmış cismi olan Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) denen yapısı 5 Mayıs günü acil sağlık hizmetleri dedikleri grup ile toplanmış ve hepimizi sevindirecek neticeyi kabul etmiş. Toplantı sonrası bu yaratıklar, 5 Mayıs itibariyle COVİD-19 salgını acil sağlık durumundan çıkartılmış demiş. Haberi ve açıklamayı okuyunca, o kadar mutlu oldum ki, içim huzur ile doldu taştı. Allah’ım bugünleri de görecek miyiz, diyerek ettiğim dualar sonunda kabul oldu, sevinci ile gittim hastaneye ve kalan son 9 ve 10’ncu aşımı da yaptırdım. İnsan iyi ki bu DSÖ’nün dediğine kulak veriyor ve sapasağlam vefat ediyor. Bu açıklamayı, “salgın var” diyerek yangın çıkartan tv’lerde, gazetelerde, haber sitelerinde, sosyal ağlarda, dedikodu kazanlarında gözümüze sokanların büyük bir kısmı görmezden gelerek yok saydı. Hele ülkemizde bilim tapıcılığı yapan ve salgın yalanı için kendini parçalayan ve dağlara vurduran iki basın yayın kuruluşu açıklamayı en küçük şekilde haber yapmış ki, ( haberi okumanız için teleskop lazım yani!) kimse sormasın diye. Hele salgın çığırtkanlığı yapan bilim adamları, doktorlar, sanatçılar, oyuncular, yazarlar ve bilimun salgın sevicilerden tek bir ses duyamadım. Bende bu DSÖ’nün sitesine girdim İngilizcesini ve çevirisini kopyalayıp arşivime attım. Birisi yok öyle şey diye sorarsa; “aha işte bunlar ne” diyerek gözüne sokarım. Benden kaçmaz.
Şimdi işin hukuki boyutu başlayacak. Salgın yalanı içinde koşarken hukuki yanı için baskılar olmuş. Kimse bu konuda mahkemelere falan gidememiş ve yasal olan haklarını koruyamamıştı. Yol artık açıldı. Çok sayıda ülkede ve ülkemizde covid yalanı ile hakları sümen altı edilen insanlar yasal yolları kullanacaklar.
Kitapta bu salgın için bir yerlerini yırtan isimler, açıklamalar, kurumlar, yetkili ve etkililer tek tek yer alacak. Onlarda bunun için mahkemelere de koşacaklar. Bu nazi projesini severek yola çıkan herkesi millet tanısın diyorum. Yok öyle, yok böyle diyerek sıvışmak yok. Bende bana kesilen cezanın keseni için yasal hakkımı kullanacağım. O şartlar içinde itiraz ettiğim bu hak ihlalinin mahkeme boyutunda savunma almaya ihtiyaç duymadan ceza kesen yargı mensubu HSK kanalı ile bunun cevabını verecek.
Kaçacakları ve saklanacakları bir yer yok. Bill ve avenesi bu turda mağlup oldular. Zaman alacak ancak finali göremeyecekler.