Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

DELİLİK ALAMETLERİ Mİ BUNLAR?

“Alicengiz oyunu” derlerdi büyüklerimiz çevremizde “kırk fırıldak” işler yapanlar için.  Daha çocuktuk o zamanlarda idrak edemezdik bu sözlerin manasını. Okula gittik, büyüdük ve lise çağlarına geldiğimizde bunun ne olduğunu yavaş yavaş öğrendik. Hayatın içinde zaten olan bu tarz işlerin oyun kuranı ve her türlü numaranın her durumda yapılmasını sağlayan kişinin veya kişilerin marka ismi bu “Alicengiz oyunuymuş.” Hayat bunları her zaman bize öyle ya da böyle gösteriyor. “Gel zaman, git zaman” çok şey öğrendik bu koşturmacanın içinde. Tabii belli bir yaşa gelince ve sağımıza solumuza daha bir dikkatli şekilde bakınca çok sayıda “Alicengiz oyunu” ile karşı karşıya olduğumuz ortada. Son iki sene içinde insanların hayatını değiştirmek için yola çıkan(daha önceleri yolda olan ve bunu çeşitli numaralar ile yapan, göz boyama işini her kılıkta bize yutturmaya çalışan çetenin)küresel sermaye sahiplerinin asıl “Alicengiz oyununu” kuranlar olduğunu anlamakta sıkıntı çekiyoruz. Dünyayı yönettiği ifade edilen bu çetenin yeni oyunu savaş. Salgının başarısı istedikleri gibi olmayınca, yeni bir oyun sahneye konuldu.  Bu oyun salgının başında gıda kıtlığı olacak diye çokta öne çıkartılmadan fısıldanarak yayılan sözler ile beyinlere nakşedildi. Bizim gibi düşünenler bunu bildiği için zerre inanma durumuna girmedi. Şimdi bunu sahaya sürerek ülkeleri ve insanları açlık korkusu ile biraz daha yola getirmek için hareket geçtiler. Savaşın etkisi öyle ya da böyle herkesi bulacak. Peki, bunun ne kadarı doğrudur derseniz, onu sadece oyunu kuranlar biliyor. Cuma sabahı evden çıkmış daha hükümet konağına gelmemiştim. Komşulardan biri beni görünce,“sana bir haber vereyim, hemen git bak” dedi. “Bende ne haberi bu” dedim. “Millet marketlerden zeytinyağını yağma ediyor, 110 liralık yağ 140 lira olmuş, alan alana” deyince, ne olduğunu anlamadan yola devam ettim. Sonraki saatler içinde her beni gören, aynı şeyi söyledi. Gün boyunca da gördüğüm çok sayıda insanın elinde bir, iki, üç bidon yağı görünce, “yine delirdik mi Allah aşkına” dedim. Bir sonrası gün, iki sonrası gün da aynı şeyler oldu. Yağları bir yağmalama işi vardı ki; “tamam delirdik, cinnet geçirdik, aç ık korkusu ile ne varsa yağmalamaya başladık” diyerek kendime sormaya başladım.  İnsanların en büyük iki korkusunu ustaca yöneten çetenin yeni oyunu bu. Ölüm ve açlık terbiye edilmeye her zaman açık olan insanın bu numarayı yutması da kolay oluyor. Delirmenin bir alemi yok! Kendimize gelelim en kısa zamanda, yoksa işimiz harap olacak!..    
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2022 - Pazartesi
Erhan GÜNDOĞAR

DELİLİK ALAMETLERİ Mİ BUNLAR?

“Alicengiz oyunu” derlerdi büyüklerimiz çevremizde “kırk fırıldak” işler yapanlar için.  Daha çocuktuk o zamanlarda idrak edemezdik bu sözlerin manasını. Okula gittik, büyüdük ve lise çağlarına geldiğimizde bunun ne olduğunu yavaş yavaş öğrendik. Hayatın içinde zaten olan bu tarz işlerin oyun kuranı ve her türlü numaranın her durumda yapılmasını sağlayan kişinin veya kişilerin marka ismi bu “Alicengiz oyunuymuş.” Hayat bunları her zaman bize öyle ya da böyle gösteriyor. “Gel zaman, git zaman” çok şey öğrendik bu koşturmacanın içinde. Tabii belli bir yaşa gelince ve sağımıza solumuza daha bir dikkatli şekilde bakınca çok sayıda “Alicengiz oyunu” ile karşı karşıya olduğumuz ortada.

Son iki sene içinde insanların hayatını değiştirmek için yola çıkan(daha önceleri yolda olan ve bunu çeşitli numaralar ile yapan, göz boyama işini her kılıkta bize yutturmaya çalışan çetenin)küresel sermaye sahiplerinin asıl “Alicengiz oyununu” kuranlar olduğunu anlamakta sıkıntı çekiyoruz. Dünyayı yönettiği ifade edilen bu çetenin yeni oyunu savaş. Salgının başarısı istedikleri gibi olmayınca, yeni bir oyun sahneye konuldu.  Bu oyun salgının başında gıda kıtlığı olacak diye çokta öne çıkartılmadan fısıldanarak yayılan sözler ile beyinlere nakşedildi. Bizim gibi düşünenler bunu bildiği için zerre inanma durumuna girmedi. Şimdi bunu sahaya sürerek ülkeleri ve insanları açlık korkusu ile biraz daha yola getirmek için hareket geçtiler. Savaşın etkisi öyle ya da böyle herkesi bulacak.

Peki, bunun ne kadarı doğrudur derseniz, onu sadece oyunu kuranlar biliyor.

Cuma sabahı evden çıkmış daha hükümet konağına gelmemiştim. Komşulardan biri beni görünce,“sana bir haber vereyim, hemen git bak” dedi. “Bende ne haberi bu” dedim. “Millet marketlerden zeytinyağını yağma ediyor, 110 liralık yağ 140 lira olmuş, alan alana” deyince, ne olduğunu anlamadan yola devam ettim. Sonraki saatler içinde her beni gören, aynı şeyi söyledi. Gün boyunca da gördüğüm çok sayıda insanın elinde bir, iki, üç bidon yağı görünce, “yine delirdik mi Allah aşkına” dedim. Bir sonrası gün, iki sonrası gün da aynı şeyler oldu. Yağları bir yağmalama işi vardı ki; “tamam delirdik, cinnet geçirdik, aç ık korkusu ile ne varsa yağmalamaya başladık” diyerek kendime sormaya başladım. 

İnsanların en büyük iki korkusunu ustaca yöneten çetenin yeni oyunu bu. Ölüm ve açlık terbiye edilmeye her zaman açık olan insanın bu numarayı yutması da kolay oluyor. Delirmenin bir alemi yok! Kendimize gelelim en kısa zamanda, yoksa işimiz harap olacak!..    

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.