Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

DİZİLERDE HEP AYNI NAKARAT

Eskinden öyle her evde televizyon, radyo falan yoktu. Herkesin alacağı kadarda ucuz değildi bu araçlar. 1990’lardan sonra alım gücü azda olsa artınca, bunlarda her eve girmeye ve tek kanaldan çok kanala geçen tv’leri izlemeye başladık. Merhum Özal ile başlayan bu alım gücü artışı en çokta orta gelirli ailelere faydalı oldu. Hayat bu renkli dünyalar ile yeni bir yöne girerken, insanlarının da hayta ve dünyaya bakışı epeyce bir oranda değişime uğradı. Şimdilik Bu mevzu çok uzun ve kayıt altına alınacak kadar derin ve detaylı olduğundan köşe yazısının dışında kalacak. Bunun için, hatıralar, olaylar ve çok farklı alanlarda tezahür eden mevzular kitap, derdi, hikaye, film, dizi, belgesel olarak mutlaka kalem alınmalıdır. Bu değişim ve dönüşüm sadece bizde değil Dünya’nın her yerinde çok etli oldu ve hayatın kendisi yeni bir hal aldı. Tabii bunları bir kayıt altına alacaklar olmalı. Bir iki kişi ile olacak şey değil. Bu tv’lerin haber dışında bir işi daha olduğunu zamanla öğrendik. Hayatı harmanlamak ve hakikatten insanları koparmakmış. Öyle çok aram olmadığı için de izlemeye zaman çok harcamam. Evde akşamları gazete, dergi ve kitaplarımı okurken(ne de okurmuş bu çocuk, sanırsın prof olacak dediğinizi duyar gibiyim)devam edelim, okurken bol bol tv’nin sesini duyarım. Ablam diziydi filmdi izlemeye bayılır. O izlerken kulağıma gelen sesler ile şöyle göz ucu ile bakar, ne olduğunu anlamaya çalışırım. Ha, gazetede çalıştığım için aslında hepsinden haberim olur. Bilirim, dizi film neyse anlatılanı. Ancak benim için sadece bu kadardır. Sabah akşam bu tv’ler de ne oluyor, diye merak etmem. Son yıllarda bu ekranlarda yer alan dizilerde özellikle bir şey ince ince izleyenlere aktarılıyor. Zorla değil tabii ki! Beyin altına verilen bir şifre ile oluyor bu işler. En çok dikkatimi çeken, oynayan dizilerin oyuncularının isimleridir. Kız oyuncunun ismi, genelde Duru, Yaprak, Toprak, Yağmur, Rüzgar, Simge, Talya, Yaren, Su, Alara, Azra, Lara, Derin, Ilgın, Tuana, Selin, Şimal, Damla, Aleyna olurken, erkeklerde ise Sarp, Meriç, Berke, Efe, Doruk, Bartu, Canberk, Bora, Ada, Aras oluyor. Mübarek sanki herkes plazada doğdu ve Avrupa görmüş gibi.  Vardır bunda bir hikmet değil mi? Nerede o eski zamanların isimleri, unutulmaya yüz tutmuş gibi.    
Ekleme Tarihi: 08 Kasım 2021 - Pazartesi
Erhan GÜNDOĞAR

DİZİLERDE HEP AYNI NAKARAT

Eskinden öyle her evde televizyon, radyo falan yoktu. Herkesin alacağı kadarda ucuz değildi bu araçlar. 1990’lardan sonra alım gücü azda olsa artınca, bunlarda her eve girmeye ve tek kanaldan çok kanala geçen tv’leri izlemeye başladık. Merhum Özal ile başlayan bu alım gücü artışı en çokta orta gelirli ailelere faydalı oldu. Hayat bu renkli dünyalar ile yeni bir yöne girerken, insanlarının da hayta ve dünyaya bakışı epeyce bir oranda değişime uğradı. Şimdilik Bu mevzu çok uzun ve kayıt altına alınacak kadar derin ve detaylı olduğundan köşe yazısının dışında kalacak. Bunun için, hatıralar, olaylar ve çok farklı alanlarda tezahür eden mevzular kitap, derdi, hikaye, film, dizi, belgesel olarak mutlaka kalem alınmalıdır. Bu değişim ve dönüşüm sadece bizde değil Dünya’nın her yerinde çok etli oldu ve hayatın kendisi yeni bir hal aldı. Tabii bunları bir kayıt altına alacaklar olmalı. Bir iki kişi ile olacak şey değil. Bu tv’lerin haber dışında bir işi daha olduğunu zamanla öğrendik. Hayatı harmanlamak ve hakikatten insanları koparmakmış. Öyle çok aram olmadığı için de izlemeye zaman çok harcamam. Evde akşamları gazete, dergi ve kitaplarımı okurken(ne de okurmuş bu çocuk, sanırsın prof olacak dediğinizi duyar gibiyim)devam edelim, okurken bol bol tv’nin sesini duyarım. Ablam diziydi filmdi izlemeye bayılır. O izlerken kulağıma gelen sesler ile şöyle göz ucu ile bakar, ne olduğunu anlamaya çalışırım. Ha, gazetede çalıştığım için aslında hepsinden haberim olur. Bilirim, dizi film neyse anlatılanı. Ancak benim için sadece bu kadardır. Sabah akşam bu tv’ler de ne oluyor, diye merak etmem. Son yıllarda bu ekranlarda yer alan dizilerde özellikle bir şey ince ince izleyenlere aktarılıyor. Zorla değil tabii ki! Beyin altına verilen bir şifre ile oluyor bu işler. En çok dikkatimi çeken, oynayan dizilerin oyuncularının isimleridir. Kız oyuncunun ismi, genelde Duru, Yaprak, Toprak, Yağmur, Rüzgar, Simge, Talya, Yaren, Su, Alara, Azra, Lara, Derin, Ilgın, Tuana, Selin, Şimal, Damla, Aleyna olurken, erkeklerde ise Sarp, Meriç, Berke, Efe, Doruk, Bartu, Canberk, Bora, Ada, Aras oluyor. Mübarek sanki herkes plazada doğdu ve Avrupa görmüş gibi.  Vardır bunda bir hikmet değil mi? Nerede o eski zamanların isimleri, unutulmaya yüz tutmuş gibi.    

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.