Hani herkesin olmasa bile çok kişinin bildiği bir fıkranın sonunda, adam soruya cevap verirken, “duu bakalım ne olacak” diye karşılık vermiş.
Dün gazetede baskıyı beklerken bir telefon geldi. Şehir içi bir numaraydı arayan. Açtım baktım. Aksa’ dan aradığını söyleyen bir hanım, ‘Erhan Gündoğar ile mi görüşüyorum?’ diye sordu. Benim, dedim. ‘Siz’ dedi, ‘Cimer’e bir yazı yazmışsınız ve elektrik faturasına itiraz etmişsiniz” deyince; ben de, “ne itirazı bu anlamadım” dedim. ‘25 Haziran günü Cimer’e bir yazı yazarak elektrik faturasının çok fazla olduğunu beyan etmiş ve cevap istemişsiniz” diyet tekrar edince. “Ben niye Cimer’e yazı yazayım ki, benim aboneliğim, yok bu nasıl olur” dedim. Karşımdaki hanım efendi kimlik numaramı okudu, doğruydu kimlik numaram, telefon no’mu söyledi, o da doğruydu!
Bende “Allah Allah bu nedir anlamış değilim, benim adıma elektrik abonesi yok ki itiraz edeyim, bunda bir yanlışlık var” diyerek cevap verdim. Kaldığımız evin abone no’sunu söyledim, abone no’su ve adreste doğru çıktı. “Zaten faturalar aylık olarak ödendiği içinde bir sıkıntı yok” dedim. O da şaşırdı ve ‘ben size cevap yazmak zorundaydım” dedi. Konuşma böylece bitti.
Garip ötesi bir durum. Benim kimlik numaramı kim nereden nasıl bulmuş ve Cimer’e böyle bir şikayette bulunmuş. Düşündüm taşındım ancak bir cevap bulamadım.
Şimdi gelecek cevap yazısından sonra savcılığa suç duyurusunda bulunarak bu işin ne olduğunu öğreneceğim. Böyle garip bir durumda geçen yıl Bulancak Devlet Hastanesinde ki bir doktorun beni, kendisine hakaret ettim, diye emniyete suç duyurusunda bulunması kadar saçma bir iş.
Geçen yıl gazetede rahatsız olunca, Sinan Yıldız, beni acile götürmüş ve ben iki saate yakın serum kolumda acilin olduğu yerde yatmıştım. Daha sonra da iyi olduğum içinde işe geri dönmüştüm. Aradan 5-6 ay mı ne geçmiş ve benimle ilgisi olmayan bu garip olay için ile emniyette ifade vermiştim. Bu durumda neydi tam olarak hala çözebilmiş değil. Bu hikaye uzun bir hikaye aslında, onu da bir gün detaylı bir şekilde yazarım.
Ama şu an önemli olan Aksa’nın bu cevabi yazısının bana ulaşmasını beklemek. Sonrası fıkra da olduğu gibi; “duu bakalım ne olacak” diye beklemek.