Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

Ekonomik sıkıntıların sebebi ne ola ki?

Birkaç gün önce bir gazetede 15 Temmuz darbe girişimin ülke ekonomisine olan etkisini ifade eden bir rakam gördüm. 15-16 Temmuz ve peşinden gelen süreçte ülkenin yaklaşık 1 trilyon 300 milyar liralık bir kayıp yaşadığı belirtiliyordu. Bu rakam 5-6 kalemde yapılan çalışmalar neticesinde belli olmuş. Üç aşağı beş yukarı rakam bu. Sonra aklıma geçmişte bu ülkede yapılan darbeler, ekonomik krizler, doların bir inmesi, bir çıkması ile oynayan ekonomik hayatın kaybettirdiklerinin kabaca bir hesaplasak Türkiye’nin niye bu halde olduğu oraya çıkar. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart, 12 Eylül darbeleri, 28 Şubat, anayasa kitapçığı atma krizi, Kıbrıs çıkartması, gereksiz siyasi kavgalar ve hepsinden daha çok ülke ekonomisini tarumar eden terör örgütü ile mücadelede geçen 45 yıllık bir sürede inanılmaz bir rakam ortaya çıkar. Ben şöyle bir toplayayım dedim kendimce. Üfff insan bunu bir topladığında aklı gidiyor. Sadece terör için bu ülkenin harcadığı rakam resmi olarak 4-5 trilyon lira arasında. Türkiye’nin 2020 bütçesi 1 trilyon civarında olduğu hesap edildiğinde, terör kaç bütçeyi yok etmiş rahatlıkla görülür. Bazıları benimle bazen bu tür tartışmaya girip, niye ekonomik sıkıntı çektiğimizi sorup durunca, bunları anlatıyorum ancak, anlamak istemediği içinde hep hükümetleri suçlayıp duruyorlar. 3 bilinen darbe, bir hükümeti tehdit(28 Şubat), Gezi olayları, Ecevit’i istifa ettiren kitapçık krizi gibi çok sayıdaki zor dönemlerin faturası ise nereden bakılsa 10 trilyon vardır gibi. Devleti soyanların, yolsuzluk yapanların hesabı da yapıldığında bu rakam uzaya çıkar. Yani sadece seçilmiş hükümetler değil, onları yıkmak için elinden geleni yapanları buna eklediğimizde işin artık hesaplanamaz olduğu belli olur. Elbette İsviçre Dünya’nın en zengin ülkesi, diye tartışmalarda ahkam kesenlerin bilmek istemediği de, İsviçre, bugüne kadar tek bir savaştan geçmediğidir. Ne olduysa hep bize olmuştur anlayana, diyelim. Bunlar bilinmeden bu ülkenin ekonomisi ve kaybettiklerinin kuru kuruya tartışmanın bir kıymeti yoktur. Önce rakamlar ortaya çıkacak ve bu ülke insanın çalınan ve cebine girmesi gereken paraların hesabını sorarak, çalanların cezası verilmelidir.           
Ekleme Tarihi: 24 Temmuz 2020 - Cuma
Erhan GÜNDOĞAR

Ekonomik sıkıntıların sebebi ne ola ki?

Birkaç gün önce bir gazetede 15 Temmuz darbe girişimin ülke ekonomisine olan etkisini ifade eden bir rakam gördüm. 15-16 Temmuz ve peşinden gelen süreçte ülkenin yaklaşık 1 trilyon 300 milyar liralık bir kayıp yaşadığı belirtiliyordu. Bu rakam 5-6 kalemde yapılan çalışmalar neticesinde belli olmuş. Üç aşağı beş yukarı rakam bu.

Sonra aklıma geçmişte bu ülkede yapılan darbeler, ekonomik krizler, doların bir inmesi, bir çıkması ile oynayan ekonomik hayatın kaybettirdiklerinin kabaca bir hesaplasak Türkiye’nin niye bu halde olduğu oraya çıkar. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart, 12 Eylül darbeleri, 28 Şubat, anayasa kitapçığı atma krizi, Kıbrıs çıkartması, gereksiz siyasi kavgalar ve hepsinden daha çok ülke ekonomisini tarumar eden terör örgütü ile mücadelede geçen 45 yıllık bir sürede inanılmaz bir rakam ortaya çıkar. Ben şöyle bir toplayayım dedim kendimce. Üfff insan bunu bir topladığında aklı gidiyor. Sadece terör için bu ülkenin harcadığı rakam resmi olarak 4-5 trilyon lira arasında. Türkiye’nin 2020 bütçesi 1 trilyon civarında olduğu hesap edildiğinde, terör kaç bütçeyi yok etmiş rahatlıkla görülür.

Bazıları benimle bazen bu tür tartışmaya girip, niye ekonomik sıkıntı çektiğimizi sorup durunca, bunları anlatıyorum ancak, anlamak istemediği içinde hep hükümetleri suçlayıp duruyorlar.

3 bilinen darbe, bir hükümeti tehdit(28 Şubat), Gezi olayları, Ecevit’i istifa ettiren kitapçık krizi gibi çok sayıdaki zor dönemlerin faturası ise nereden bakılsa 10 trilyon vardır gibi. Devleti soyanların, yolsuzluk yapanların hesabı da yapıldığında bu rakam uzaya çıkar.

Yani sadece seçilmiş hükümetler değil, onları yıkmak için elinden geleni yapanları buna eklediğimizde işin artık hesaplanamaz olduğu belli olur.

Elbette İsviçre Dünya’nın en zengin ülkesi, diye tartışmalarda ahkam kesenlerin bilmek istemediği de, İsviçre, bugüne kadar tek bir savaştan geçmediğidir. Ne olduysa hep bize olmuştur anlayana, diyelim.

Bunlar bilinmeden bu ülkenin ekonomisi ve kaybettiklerinin kuru kuruya tartışmanın bir kıymeti yoktur. Önce rakamlar ortaya çıkacak ve bu ülke insanın çalınan ve cebine girmesi gereken paraların hesabını sorarak, çalanların cezası verilmelidir.         

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.