Millet zaten iyice gerilmiş ve zembereği atacak saat gibi duruyor. İş dibe vurmuş, bu gidişat daha ne kadar sürecek, diye tedirgin bekliyor, bulguru kuru olan bilim kurulu denen korku salma uzmanları, her yeri kapatalım, diye kendilerini yırtıyor. Hafta sonu şöyle bir sağı solu gezeyim de, belki bu sıkıntılı durumda birkaç haber bulur da yaparım, diye.
Orta camiinin oradan geçerken, biri seslendi, önce arabadan göremedim. Sonra sesin geldiği yöne bakınca; tanıdık olan bir esnaf arkadaşım, “ Nereye gidiyorsun fotoğraf makinesi ile” bir kez daha söylenince, haber falan bulurum, diye geziyorum, dedim. “Benim resmimi çek, işte haber sana” dedi. Kendisi işyerinin karşısında sandalye alıp oturmuş bekliyordu. Niye oturuyorsun burada, diye bu kez ben sordum. “Ne yapalım bu halde, iş yok güç yok, bende güneşi, seyrediyorum” diye cevap verdi. “Haber aramana gerek yok” dedi. Bende gülerek yoluma devam ettim.
Esnafın hali son birkaç gündür bu ahval da. Geçim sıkıntısı çekmeyen bilim kurulu üyeleri için sallamak kolay her yer kapansın diye. Onlar 10-15 bin lira maaş alırken, evine bir şey götürmek için dirsek çürüten esnafın derdi olsa ne olur, olmasa ne olur ki?
Bulmuşlar bir salgın numarası, küreselci şeytanların kayığına su taşıyorlar. Esnaf eve ekmek, götürememiş çok da umurlarında değil. Ay sonu geldi mi gider ballı börekli maaşlarını bankalardan çekerler. Esnaf ise ay sonu gelmesin, diye kara kara düşünür. Salgın ile iyice perişan olan ülke esnafının durumunun bilim kurulunda konuşulduğunu falanda sanmayın. Onların tek derdi, vatandaş evden çıkmasın ve daha fazla nasıl korkutup, işyerlerini nasıl kapatacağızdır.
Onlardan hayır beklemenin bir manası yoktur. Hükümette bu 3-5 bilim kurulu üyesine kolunu kaptırmış ve esir olmuş halde her dediklerini yapıyor.
İkinci kısıtlamalar başladıktan sonra, 10 gündür ilçedeki durumu yakından gördüm ve bunun bir netice vermeyeceğini bilmek için müneccim olmaya da gerek yok. Kime sorsam, kime rast gelsem, tek mevzu var; işler berbat ve daha da kötü olabilir.
Bilmiyorum artık, yetkililer ve siyasiler bu işin nereye doğru gittiğini görmek istemiyorlar gibi havadalar. Olan, herkese olur, kimseyi ayırmaz haberiniz olsun!