Diyebilecek güçte yok gibi görünüyor. Hani, “salgın var” diyerek dünyanın içine eden bir güruh vardı 3 sene önce falan hatırladınız değil mi? Bunlar yeni dünya düzeni, yeni hayat, falan gibi abuk sabuk bir proje ile insanları korku tulumu içine sokmuş ve büyük bir kesim insan elindekini kaybetmişti. Tabii ki hep kazana bunlar oldu. Dolar arttı, petrol 120 dolar oldu, gıda fiyatları tavan yaptı. Ülkemizde de fiyatlar arşı alaya çıktı ve çok sayıda insan geliri ile ancak geçinebildi. Sonra işler yavaşladı ve Dünya genelinde fiyatlar önce durdu, sonra aşağı doğru inmeye başlayınca, bazıları bir panik oldu. Geçen hafta içinde ve hafta sonunda takip ettiğim haberler ve gazetelerde ekonomilerin durgunluk içinde olduğunu ifade eden çok sayıda şey okudum. Birkaç gazete manşet atarak sormuş ve ülkemizde fiyatların buna rağmen her ay düzenli bir şekilde arttığını haber olarak yazmışlardı. Garip bir durum. Hatta çok acayip denebilir yani. Dolar 18.600 lira civarında çakılı kalmış(bizim Cengiz’in kulakları çınlasın, dolar Ocak ayına kadar 30 lira olacak, diye çok dua etti, ne onun ne benim cebimde doları bırakın, doğru dürüst para olmaz) petrol 120 dolardan 88 dolara indi ve inmeye de devam ediyor, gıda fiyatları aynı şekilde yüzde 30-40 inmiş, ancak gel gör ki, ülkemizdeki fiyatlar durmayı bırakın, hep yukarı gidiyor. Misal, peynir, birkaç ay önce 40-44 lira arasında satılıyordu. Şimdi 50 liraya dayanmış. Yumurta, ekmek, şeker ve daha çok gıda ürünü ha bire fiyatlarını arttırıyor. Sorulunca d cevap hazır; maliyetler artıyor. Ne maliyeti anam babam bir açıklayın da bilelim!. Millet enayi, keriz falan mı yani? Hesap kitap mı bilmiyoruz nedir bu maliyet, çıkın konuşun, korkacak bir şey yok. Yakıt dediniz, düştü, dolar dediniz çakılı kaldı, buğday dediniz o da inişte, eeee o zaman ne artı bir söyleyin bakalım? Yukarı çıkarken çok iyide aşağı inerken de iyi olacaksınız! Fırsatçılık yok efendim. Herkes hesabını iyi yapacak, milleti soymanın, sömürmenin bir bedeli olur. Sonra ağlayıp sızlanmak yok.