Günümüzde insanoğlunun başındaki dertlerden biri de, sağlıklı beslenme adı altında iyice kilo alıp bunu yok edememesidir. Son birkaç yıldır gelir durumu artan insanların ne bulursa yediği aşikardır. Artık geliri artan insanlar kilo aldıracak hemen hemen her şeyi kursağına atıp öylece eritmeden hayat sürüyor. Çok sayıda ülkede obezite denilen bu kilo alımı sonrası iyice hantallaşan ve birçok hastalığa sebep olan sağlık sorunu ülkelerde çözülmeye çalışılıyor.
Hem sağlığımızdan olmak için uğraşıyor, hem de yemek için masraf ediyoruz. Ama bir türlü bu kilo alma olayını azaltamıyoruz. Peki, çözüm nedir derseniz; ben hasbelkader bir tavsiyede bulunacağım, işe de yarayacak gibi!
Tv’de en çok belgesel izlerim. Severimde aynı zamanda belgeselleri, insanın ufkunu açar. Her neyse lafı dolandırmadan sadede geleyim. Birkaç gün önce akşam yine bu belgesellerden birini izliyordum. “Son kabileler” adlı belgeselde Afrika’da hayatlarını idame ettiren ve tabiatın içinde olan bu kabilenin insanlarının tamamının fit olması dikkatimi çekti. 200-250 kişilik bu kabilenin yaşlısı, genci, çocuğu hanımları, sanki bir torna tezgahından çıkmış gibi zayıftılar. 1 gram yağ yoktu nerdeyse hepsinde. Sonra bu insanların yıllar boyunca sağlıkları için ne yemek gerekiyorsa onu yediği, şekerin, yağın, tuzun, abur cuburun olmadığı bir hayat ve sürekli hareket halinde işlerini yapmaları. Tabii hastalık falan da bu şartlarda söz konusu bile değil. Kabilenin en yaşlı insanı bile 85-90 yaşında görünüyor, hep hareketli bir kişi. Yani bugünün modern denilen hayatın tam aksi yönde bir hayat. Sonra yine aklıma izlediğim diğer belgesellerdeki bu tabiat içindeki insanlar geldi. Onlarda 1 gram yağ ve kilo diye bir şey yok. Yine hatırladığım kadarıyla bizim köylerimizdeki insanlarda hep böyle fit olurdu. Sonra geldik şehre ve bu hale düştük. Hep kilo aldık ve sağlık için onca para harcadık. Daha sonrası onu da hep birlikte kendi hayatımızda izliyoruz.