Bir zamanlar bir arkadaş grubu ile kültür sanat işleri ilgili bir mekana takılırdık. Burada bir kütüphane ve çok sayıda kitap ile dergi mevcuttu. Bende meraklı olduğum için bu kitap ve dergileri okumaya çalışır ve farklı görüşlerdeki insanlarında fikirlerini öğrenmiş olurdum. Özellikle biri dikkat çekince onu biraz daha dikkatli gözden geçirdim. Yanlış hatırlamıyorsam 6 ciltlik bir seriydi bu. Yazan kişi Paris’te de bulunmuş bir kişi. Kitapları iyice bir akademik çalışmanın neticesinde yazılmış emek harcanmış gibiydi. Uygarlık tarihinin aşamalarını yazmış ve tarih boyunca gelmiş geçmiş uygarlıkları yazmıştı! Yazmıştı, ancak bir şey dikkatimi çekince, bir şeyi unutmuş gibi geldi bana. Sayfalar dolusu Dünya tarihi, olaylar ve gelişmeler biri hariç tam tekmil burada yer alıyordu.
Peki burada olmayan neydi?
Bu seri içinde sayfalarda Roma, Bizans, Çin, Hint, Amerika(Güney Amerika, yani, Mayalar, Aztekler, İnkalar)Mısır, Japon, Sümerler, Mezopotamya, Afrika ve elbette tam tarihi ile Avrupa uygarlıkları yer alıyordu. Arap, Selçuklu, Osmanlı, Türkler herhalde unutulmuş olacak ki, aradım durdum bu sayfalarda. Sonra 1400 sene boyunca tarihin en etkili uygarlığı olan İslam uygarlığı ile doğru dürüst birkaç kelam bile yoktu. Uzun zaman oldu, hepsi topu 10 sayfa olmayan bir malumat vardı hatırladığım kadarıyla. Bu yazan kişi aynı zamanda, sömürü sistemine karşı, muhalif, o günün en önemli akademik kişiliği ve yazarlarından biri idi. Birkaç gün daha okudum bu yazdıklarını ve niye bu ülkeye ait ve bir tarihi parça olan Türklerin ve İslam uygarlığından bahsetme gereğini duymamış diyerek okumayı tamamladım.
Sonra bunun sadece bu kişi de değil, aynı şekilde düşünen çok sayıda kişi de görünce; vardır bunda bir hikmet diyerek, başka araştırmalara doğru yelken açtım. Bir hafıza kaybına uğramış bu ülkenin her şeyi. Var olan çok şey halının altına süpürülmüş ve hiç bir şekilde bağlı olduğumuz bağın ortaya çıkması istenmemiş gibiydi. Okullarda, çevremizde, basın yayında, tv ve radyolarda, kitaplarda, dergilerde, evraklarda, arşivlerde var olduğu su götürmez bir şeyler kaybolmuş ve hem o anda hayata olan ve sonra gelenlerin bunları bilmesi ve hafızasına kaydetmesi kesinlikle korkulan bir şey olmuş. Sömürücülerin istediği gibi bir tarihin olduğunu ve bunun nasılda bize yutturulduğunu bilmek farzdır.