Bol keseden dağıtılmış gibi titr ve unvan dağıtırsan böyle olur bu ülkede. Elini sallasan prof. dr. akademik çok sayıda kişi var ülkemizde. Zamanın birinde almışlar bu payeleri rahatça kullanıyorlar. Cuma günü gazeteden eve geldim, yemekten sonra haberleri izleyeyim dedim. Gerçi salgında salgın diye üstünü başını yırtan haberlerden ve konuşanlardan gına geldi de; yine de insanı biraz olsun tebessüm ettiren bir şey arıyor ekranda. Bir haber kanalıydı adı lazım değil. Bir yerde bir balina karaya vurmuş ve orada ölmüş. İşte haber aktarıldı ve mevzu hakkında bir prof. dr. konuştu. Herhalde işin uzmanı, öyle gibi geldi bana. Hani yazının başında bol bol paye alanlardan biriydi anlaşılan. Bir ara “bu balinada bir birey, diğerleri gibi” deyince koptum gittim uzaya doğru. Birkaç dakika boşlukta sallanıp durdum ve ablam “çay içer misin” diye sual edince, yavaşça oturduğum yere iniş yapmaya başladım. Yapmasına yaptım fakat, kafamın içinde hala bir uğuldama, “balina da bir birey, birey” sesleri uçuşup durdu. Sonra şu uzaydan gelen roket gibi ayaklarımın üstüne bir sıkıntı olmadan oturdum. “Yahu dedim; ben mi yanlış duydum dedim” kendi kendime. Yoksa balinalar cinsiyet testi yaptırıp, erkek ve dişi olarak kimlik alıp bunu, soran eden olursa, “al buyur işte birey kimliğim” diye gösteriyor mu? Nasıl bir kafa bu kafa, ha bir ara şu hayvanlara kimlik alma zorunluluğu gibi bir şey vardı. Ondan etkilenen çok sayıda kişi de olabilir? Ben böyle zırvalara pek önem vermem. Balinalar şu meşhur İstanbul sözleşmesi vardı, ondan dolayı mı bu birey sınıfına girdi bilmiyorum. Yoksa, balinayı birey sanan bu hocamız sözleşmeden çok mu etkilendi doğrusu sorup öğrenmek lazım. Bizler Karadenizli olarak hamsiyi çok severiz ve kış gelince bol bol yeriz.(Bak şimdi; buna bu bireyciler çok alınabilir, sen hayvanları sevmiyor musun diye laf ederler.) Yahu insanoğlu iki cinstir, erkek ve dişi olarak bilinir ve öyle kabul edilmiş. Ben söylemiyorum. Büyüklerimiz ve bu işi bilenler bu şekilde uygun görmüş. Bize fazla söz düşmez. Yani hamsiyi de unutmayın o da bir bireydir sonunda. Hatırımız kalır, üzülür hamsimiz. Ne kadar balık türü varsa onlara da bir birey kimliği verelim de hocalarımız bundan sonra boşuna konuşmasın derim.