Hakikaten de zırva tevil götürmez. Büyüklerimiz boşuna söylememiş olmayacak duaya amin denmez. Ne kadar çok zırva söz var o kadar boş iş başka bir şey değil. Kısaca HES(Hayat Eve Sığar)  diye salgının başından beri özellikle Türkiye de ve birkaç ülkede insanları eve tıkmak için uydurulmuş, insanları her an takip edecek bir sistem kuran, salgının sahipleri ne derse desin hayat hiçbir şekilde eve falan sığmaz. Mart ayının içinde alerjik bir rahatsızlık sebebi ile doğru dürüst iş yapamaz olduk. Burnumdaki bu rahatsızlık yaklaşık 10 günümü evde geçirmeme sebep oldu, ha sakın korona falan olduğumu zannetmeyin Allah’a şükür yanımdan yöremden geçmedi. Ancak bu rahatsızlık bir azaldı bir çoğaldı beni biraz hırpaladı. Ben öyle evde çok kalan, hasta oldum mu çok yatan birisi değilim. Bildim blleli sokaktayım, ha yanlış anlamayın çalışmak için, zaten Bulancak’ın çoğu da beni sokakta görür. Soğuk, sıcak, kar, boran, yağmur hepsinin içinde bugüne kadar geldim. Hatırladığım kadarıyla bel fıtığı ve grip haricinde de evde hiç yatmışlığım yoktur. Çok can sıkıcı bir şeydir. Öyle ki senelerce hastalıkları sebebiyle evlerinde yatan, dışarının nasıl olduğunu bilmeyen, penceresinden sadece gökyüzünü gören insanların, nasıl bir ruh yapısına sahip olduğunu hepimiz biliriz.  Hatta Pazar günleri bile kendimi erkenden dışarı atarım. Geçen hafta 6 gün evin içinde hapis olmuş gibi gezdim durdum. Kimse beni kolay kolay evde tutamaz. Çatladım, patladım ilk fırsatta biraz iyileşince gazeteye geldim. Doktorlar biraz uzun süreceğini söyledi, evden geç çıktığım için de insanı sıkan ev ortamından kaçıp gazeteye geliyordum. Denildiği gibi hayatın eve sığdığı çok kısa anlar vardır. Benim için hayatın eve sığması bu anlamda hiçte mantıklı değil. Allah evde hasta olup da yatanlara, hastanede yatanlara her zaman kolaylık versin. İnsanın ruhunu daraltan bir durum. Hele de benim gibi hareketli sporun içine olan birisi için mümkünâtı yok kolay olmayan bir hayat tarzının. Küreselciler tutturmuş bir herkesi eve kapama düşüncesiyle salgında salgın diyerek çok sayıda ülkeye bu HES kodu uygulamasına benzeri uygulamaları zorunlu tutuyorlar. Külliyen yalan, palavra ve üç kağıtçılıktan başka bir şey değil. Siz siz olun temiz havadan, bol güneşten asla vazgeçmeyin.