Cuma günü hava öğleye doğru çakal ıslatan bir yağmur havası gibi yağarken, bende gazetede haberleri yazmadan önce yazarımız Yiğit Efe ve arkadaşı Mert Albayrak ile hayat üzerine konuşuyor ve tecrübenin ne kadar da kıymetli olduğunu karşılıklı olarak anlatıyorduk. Daha çok ben konuştum ve onlarda yağmurun sessiz yağması gibi dinleyip durdular. Tabii ben yaş olarak epeyce bir gün geçirmiş ve öbür Dünya’ya daha yakın bir adem oğlu olduğum içinde kendimce edindiğim tecrübeler ışığında bir şeyler anlattım ve başımdan geçen bazı vakalar ile renkli hale getirdiğim içinde bunlar hoşlarına gider gibi oldu. Bunları anlatırken, geriye doğru gittim ve çok fazla şeyin hayatımdan geçip gittiğini gördüm. Spor, gazetecilik, tv, radyo, okul, iş, ciltçilik gibi epey bir iş içinde yoğrulup durmuş ve hayat hakkında tecrübe, sonra da bilgi sahibi olmuştum. Bana faydası oldu bende elimden geldiğince soran edene, aklım yettiği kadarıyla aktarmaya gayret ettim. Belki çok para ile işim olmadığından hep tecrübe biriktirdim, bunun da bana her yerde, her zaman bir faydası olmasa da, lazım olduğunda işime faydası oldu. Genç veya yeni nesil diye tanımladığımız insanlarında en çok ihtiyaç duyduğu şeylerin başında tecrübe gelir. Hayatın içinde damıtılarak, imbik imbik denen bir usul ile tecrübe sahipleri ve kendi başından geçenler ile bunu bir yere kadar kazanırlar. Hayatın akışı içinde herkes farklı bir tecrübe ve bilgi kazanır, bunu da kendinden sonra gelecek olanlara aktardığında bir kopukluk olmaz. Fakat, son senelerde hayatımızın ta dibine kadar giren teknoloji ve internet ile bu bağ yavaş yavaş kopmaya başlamış gibi. Efe ve Mert ile sohbet ederken bunun üzerinde durduk. Aile, okul ve çevre ve bunlar bağlı olarak seçtiğimiz veya seçmeye çalıştığımız arkadaşların bize kattığı tecrübe ve bilginin harmanlaması bize çok fazla kıymet katar. Bunları iyi ve doğru bir yönde aldığımızda, hayatımızın köşe taşları gibi bizi her yerde sağlam zeminlere basmamızı sağlar. Çalıştığım her işte,(mesela ambarda yük taşımanın, yani hamallık yapmanın, cilt işinde kitapların nasıl hayat bulacağını, gazetede haberin ne olduğunu, boşta gezerken insanların hallerini takip etmeyi, spor yaparken insanları idare etmeyi)birden çok şey öğrendim ve hala da öğrenmeyi devam ettiriyorum. Hayat aslında tecrübenin ta kendisi bana göre.