Şu aralar bir internet şirketinin bol bol reklamı dönüyor ekranlarda. Bende evde olduğum zamanlarda gazetemi okurken, gözüme ilişiyor, neymiş bu, diye bakıyorum. Bu şirket internet paketi olarak kendi şirketini tercih edene ayda(yok Mars’ta dermişim espri olarak, çok uzak orası da,  hayat var, diye de bizi kekliyorlar ayrıca)10 gb internet hediye ederek mutlu olmamızı istiyorlarmış. Bana çok garip geliyor bu saçmalıklar. İnternetin hediyesi olsa ne olur, olmasa ne olur ki bir insanın hayatında? Boyumuz mu uzayacak, ayağımız mı yerden kesilecek, yoksa bir mevtayı mı diriltecekler yani? Bir dünya parada bu reklam için harcıyorlar insanları mutlu etmek için. Daha çok gb satmak sadece onları mutlu eder. Cepler dolar, en kral şekilde parayı yerler ve 10 gb internet ile de alanın mutlu olduğunu söylerler. Ya bir insanın hayatında, her an internet olmasa mutlu olamaz mı? Hem de bal gibi olur ve daha mutlu yaşar. Göz boyamada bunların üstüne yok. Yahu evden çıkmadan, internet başından ayrılmadan, sabah akşam bilgisayar ile haşır neşir olan bir insanın mutlu olması, bana öyle çokta manidar gelmiyor. Bende gazetenin işi olduğunda elbette interneti kullanıyorum. O da birkaç dakika ancak var. Sonra sokağın insanı çağıran ve hep güzel olan yanı daha cazip geliyor ve kendimi dışarı atıyorum. Telefonumdaki süre bitsin diye elimden geleni yapıyorum, ancak bu mümkün olmuyor. Buna rağmen hala da bedava mesaj hakkı, konuşma hakkı, diye gereksiz şey gönderip duruyorlar.  Çok fazla içimiz, işimiz, dışımız, hayatımız bu internet tuzağı ile bombardıman altında. Kaçan kurtulur diyorum. Ne kadar lazımsa o kadar olsun. İnternet hediyesinin bir insanı mutlu edeceği yalanına da fazla prim vermenin de mantığı yok. Hayatın içinde olanın, insanlarla birlikte olanın, bir şeyleri paylaşanın, yardımlaşmayı bilenin, selam alıp veren birisinin internet hediyesine hiç bir şekilde ihtiyacı yoktur. O zaten her daim mutlu ve hayatla ve insanlar ile barışık olmayı bir hediye olarak almıştır.