Kockoca sağlık bakanlığı işi yapamadı ve artık top her ilde il hıfzısıha kurullarına kaldı. Onların ilk işi de hepimizin bildiği gibi, her şeyi yasaklamak oldu. Geçen ki yazımda, dediğim gibi bizde bir kişiye, kuruma, derneğe, kişilere bir yetki verdin mi, önce yasaklar için adım atarlar. Neymiş salgın bitmemişte, vakalar ayyuka çıkmışta falan filan tamamı sallama laflar. Salgın tarihte ilk kez olan bir şey değil. Her zaman oldu ve bundan sonra da olacak. Bundan kaçış yok. İster kendiliğinden isterse de üretilsin virüstü şuydu buydu insanoğlunun ayrılamaz bir parçası. İlaç, aşı, karantina hepsi bunun için yapılan şeyler. Devletin sağlık bakanlığı tamda vakalar azaldı, der demez, hemen birkaç sat daha geçmeden küreselci çetelerin ülkemizdeki hempaları, anında bakanlığı ters köşe yapıyor. Vakalar azalmamış, kalabalık, bu hareketlenme olduğu sürece de azalacak gibi değil, evden çıkmayın, diye ha bire korku tellallığı yapıyorlar. Sanki birer cezaevi görevlisi olmuşlar, milleti kapıya çıkarmayacaklar ve de kafasını pencere ve kapıdan çıkartanı da hemen hasta, diye eve tıkmaktan başka çözümleri de yok. Zaten tuzu kuru olan bu şahısların bir tek dediğine inanmıyorum ve kimse de inanmasın. Kademeli olarak yasaklar kalkacak dendi ama akşam haberlerindeki vaka sayıları birden 6binden, 9binin üstüne çıktı. Bu virüs birsinden tüyo alıyor ve anında artışa geçiyor. Öyle kademeli açılış, kademeli okula gidiş yok dercesine, hemen “hop” birden sayılar uzaya çıkıyor. Var bu işin bir numarası ama kimse şimdilik, ortaya çıkartmıyor. Yok efendim Karadeniz bölgesindeki artış olacak gibi değilmiş. Bu kadar vurdumduymazlık olmazmış, köye gitmeler, çarşıya çıkmalar,  meydanlarda toplanmalar olduğundan bu virüs hemen artıyor ve vakalar azalmıyormuş. Peki salgındaki vefat edenlerin sayısı azalmaya başladı. İyi olanların sayısı 6-7bin her gün. Ağır hasta sayısı da binli sayılara geriledi.  O zaman nedir bu kızılca kıyamet bir izah edilsin. Dün sabah evden çıkmadan sabah haberlerine bakarken, bir eğitim uzmanı konuşuyordu haberde. İllerde okulların açılması için il hıfzısıha kurulları karar vermelidir gibi bir şeyler geveledi. Biraz dineldim ve “bu adam ne diyor” diye evden çıktım gittim. Ohh ne güzel sağlık bakanlığı topu bunlara attıya, milli eğitimde artık bu yoldan gidecek anlaşılan. Kendine bu güne kadar bir faydası dokunmayan bu kurullar artık devletin bütün işlerini yapacak düzeye gelmiş. Bakın sporu, siyaseti, ekonomiyi, basın yayını, denizciliği, ulaştırmayı, sanayiyi, teknoloji aklınaza hangi konu gelirse bundan böyle tek yetkili merci il hıfzısıha kurulları olsun, ülke o zaman dört dörtlük olur derim. Bu kafa ile gidilecek yer çok uzak değildir diyorum.