Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

HER ŞEYİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİ!

Çok uzun seneler boyunca öğrendiğimiz şeylerin tamamına yakını nerde ise bize farklı aksetmiş. Hayatın içinde bazen bunları görmemiş ve bize anlatılanların doğru olduğuna dair bir hikaye her yeri sarmış. Ailemizde, okullarda ve diğer bütün sahalarda doğru dayatılan gerçek denen şeyler aslında görüntüden başka şey değilmiş. Okuduk durduk onca sene, kitaplar karıştırdık, çok konuştuk, tartıştık, çok insan ile sohbet ettik ve bir masalın içinde bu güne kadar yuvarlanıp gelirken hakikat ile de hemhal olduk. Yazılan edilen, önümüze konulan, her yerden aktarılan, film, kitap, dergi, sonra tv, dizi, dahil olunan cemaat ve kesimlerde gözümüz kapalı epeyce bir şey öğrendiğimizi sandık. Farklı görüşlerde de olsa, herkes kendi klanı içinde kendi doğrusu içinde, başka bir doğrunun olmayacağını idrak ile gelmiş durmuş. Çok sonraları, şu zaman bu zaman diyemem, hayatta başka fikir sahaları da olduğunu öğrendik ve bakış açımızı değiştirdik. Özellikle tarihten başlayarak çok şeyin yeniden gözden geçirilmesi ve ne olup bittiğini öğrenmek lazım. Eskiden belki insanın bilgi sahibi ve öğrenme kanalları buna izin vermemiş olabilir. Radyonun en yaygın olduğu zamanlarda, gazetelerin günlük çıksa da, bazı yerlere çok geç gitmesi, dedikodu kazanlarının çok kaynatıldığı zamanlardan bu güne epeyce bir mesafe kaydedildi. Lakin bu mesafe ile tv, internet ve daha gelişmiş yapıların olmasına rağmen bilgi akışında hala büyük bir dedikodu devam ediyor. Ne kadar çok gelişme olsa da; insanı kandırmak hala çok kolay. Üstümüze boca edilen bu bilgilerin ne kadarı doğru diye de bir ayrıştırma yapmakta çok zor bunu da biliyoruz. Korkunç bir devri daim ile sürekli insan aklı karıştırılıyor ve hakikatin ne olduğunu insanlar bilmesin diyerek önlerine internet denen ucube sistem konularak perdenin arkasındakiler hakkında bilgi sahibi olunamıyor. Tamam bu yapıyı biliyor olsak da,(benim gibi bu işleri takip eden ve öğrenmek için sağı solu kurcalayanlar bunun dışında) hatta bu adamları(yaratıkları desek cuk oturur) cismen ve ismen de bilsek, dayatılan şeylerin ne olduğunu sorgulamak ve cevap bulmakta çok zor. Bir yalan halesi içinde gözümüz ışıktan kamaşmış halde duvara vura vura bir meçhule gidiyor gibiyiz. Durmak için bir nefes alıp düşünmenin zamanı çoktan geçti desem başım ağrımaz.        
Ekleme Tarihi: 24 Eylül 2024 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

HER ŞEYİ YENİDEN GÖZDEN GEÇİRMELİ!

Çok uzun seneler boyunca öğrendiğimiz şeylerin tamamına yakını nerde ise bize farklı aksetmiş. Hayatın içinde bazen bunları görmemiş ve bize anlatılanların doğru olduğuna dair bir hikaye her yeri sarmış. Ailemizde, okullarda ve diğer bütün sahalarda doğru dayatılan gerçek denen şeyler aslında görüntüden başka şey değilmiş. Okuduk durduk onca sene, kitaplar karıştırdık, çok konuştuk, tartıştık, çok insan ile sohbet ettik ve bir masalın içinde bu güne kadar yuvarlanıp gelirken hakikat ile de hemhal olduk. Yazılan edilen, önümüze konulan, her yerden aktarılan, film, kitap, dergi, sonra tv, dizi, dahil olunan cemaat ve kesimlerde gözümüz kapalı epeyce bir şey öğrendiğimizi sandık. Farklı görüşlerde de olsa, herkes kendi klanı içinde kendi doğrusu içinde, başka bir doğrunun olmayacağını idrak ile gelmiş durmuş. Çok sonraları, şu zaman bu zaman diyemem, hayatta başka fikir sahaları da olduğunu öğrendik ve bakış açımızı değiştirdik. Özellikle tarihten başlayarak çok şeyin yeniden gözden geçirilmesi ve ne olup bittiğini öğrenmek lazım. Eskiden belki insanın bilgi sahibi ve öğrenme kanalları buna izin vermemiş olabilir. Radyonun en yaygın olduğu zamanlarda, gazetelerin günlük çıksa da, bazı yerlere çok geç gitmesi, dedikodu kazanlarının çok kaynatıldığı zamanlardan bu güne epeyce bir mesafe kaydedildi. Lakin bu mesafe ile tv, internet ve daha gelişmiş yapıların olmasına rağmen bilgi akışında hala büyük bir dedikodu devam ediyor. Ne kadar çok gelişme olsa da; insanı kandırmak hala çok kolay. Üstümüze boca edilen bu bilgilerin ne kadarı doğru diye de bir ayrıştırma yapmakta çok zor bunu da biliyoruz. Korkunç bir devri daim ile sürekli insan aklı karıştırılıyor ve hakikatin ne olduğunu insanlar bilmesin diyerek önlerine internet denen ucube sistem konularak perdenin arkasındakiler hakkında bilgi sahibi olunamıyor. Tamam bu yapıyı biliyor olsak da,(benim gibi bu işleri takip eden ve öğrenmek için sağı solu kurcalayanlar bunun dışında) hatta bu adamları(yaratıkları desek cuk oturur) cismen ve ismen de bilsek, dayatılan şeylerin ne olduğunu sorgulamak ve cevap bulmakta çok zor. Bir yalan halesi içinde gözümüz ışıktan kamaşmış halde duvara vura vura bir meçhule gidiyor gibiyiz. Durmak için bir nefes alıp düşünmenin zamanı çoktan geçti desem başım ağrımaz.        

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.