Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

HİKAYE

Nasıl olsa kimse çok soru sorup durmuyor bu çeteye? Geçen yazımda ülkemiz ve başka diyarlarda çıkan yazı kışı fark etmeyen yangınlara değinmiş ve bu işte bir iş var diyerek bitirmiştik. Pazar günü akşam eve geldim ve haberlere bakarken hava durumunu sunan kişi ile yanında yangınlar ile yorum yapan kişinin konuşmasına kulak misafiri oldum. Gazeteyi onların konuşması üzerine bıraktım ve söylediklerine dikkat kesildim. Tamda son yıllarda en çok sıcak olan Haziran ayının bir grafiğini ekrana almışlar ve bu ayın en çok(100 yılın en sıcak Haziranı diye de alt manşet atmışlar ekranda) sıcak ayı olduğunu ve bunu grafikte çizimle göstermişler. Çizimde Haziran ayı tavan yapmış. Uçmuş gitmiş grafiği delmiş nerede ise. Mayıs’ta, Nisan’da, hatta Mart’ta son bilmem kaç yılın en sıcak ayları diye haber üstüne haber yapmışlardı bu çetenin uşakları. Neymiş hava sıcaklığı işte bir derece falan artmış, yangınlar, karbon salınımı, iklim değişikliği sebebiyle böyle olmuş gibi bir yorum yapan kişi, anlattığı hikayenin gerçek olduğunu sanıyor ve bizimde buna inanmamız için laf edip duruyor. Zerresine inanılacak bir şey değil. Daha 30-40 sene öncede sıcaklık mevzularında çok haber okuduğum ve açıklamaya rast geldiğim içinde iklim değişikliği hikayesinin küresel çetenin yalanı olduğunu anlamakta zorlanmıyorum. Buna birde ülkemizde ve diğer ülkelerde bilim adamı kisvesi altında inanan ya da öyle görünüp koltuğunu korumak isteyenlerin açıklamaları ile bakmakta fayda var. İşin ucu paraya ve unvana dayanıyorsa, yalanın dolaştığı yol çok uzun oluyor. Bilirsiniz ki; Afrika en sıcak yerlerden biri. Onca sıcağa ve iklim değişikliğine rağmen yangınlar burada öyle üst üste çıkmıyor. Hani cam kırıkları, sigara izmariti atma, piknik yapma gibi geyik sebeplerde burada olsa da yangınlar eh işte kabilinden ancak çıkıyor. Aslında iş çok basit sorular ile çözülecek kadar kolay. Soru açık aslında. Niye bu yangınlar ülkemizde pıtrak gibi çıkıyor ve ormanlar yok oluyor, hem de sabah akşam onca takip, kontrol, dron ile izleme falan boşuna mı gidiyor? Her ne hikmet ise, bu yangınların tamamı insan kaynaklı da olmuyor. Cam kırığı güneş ışını ile yanıyor ve yangınlar çıkıyor. Mercek tutuluyor, sigara atılıyor, kibrit ile oynanıyor, piknik yapanlar ateş bırakıyor falan filan gibi hikayeler ile yangın çıktığı söyleniyor. Ya birileri bu güne kadar hikaye anlattı ya da, hikaye anlatılması istendi. Bunu anladığımızda; yangın o zaman çıkacak aslında.     
Ekleme Tarihi: 02 Temmuz 2024 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

HİKAYE

Nasıl olsa kimse çok soru sorup durmuyor bu çeteye? Geçen yazımda ülkemiz ve başka diyarlarda çıkan yazı kışı fark etmeyen yangınlara değinmiş ve bu işte bir iş var diyerek bitirmiştik. Pazar günü akşam eve geldim ve haberlere bakarken hava durumunu sunan kişi ile yanında yangınlar ile yorum yapan kişinin konuşmasına kulak misafiri oldum. Gazeteyi onların konuşması üzerine bıraktım ve söylediklerine dikkat kesildim. Tamda son yıllarda en çok sıcak olan Haziran ayının bir grafiğini ekrana almışlar ve bu ayın en çok(100 yılın en sıcak Haziranı diye de alt manşet atmışlar ekranda) sıcak ayı olduğunu ve bunu grafikte çizimle göstermişler. Çizimde Haziran ayı tavan yapmış. Uçmuş gitmiş grafiği delmiş nerede ise. Mayıs’ta, Nisan’da, hatta Mart’ta son bilmem kaç yılın en sıcak ayları diye haber üstüne haber yapmışlardı bu çetenin uşakları. Neymiş hava sıcaklığı işte bir derece falan artmış, yangınlar, karbon salınımı, iklim değişikliği sebebiyle böyle olmuş gibi bir yorum yapan kişi, anlattığı hikayenin gerçek olduğunu sanıyor ve bizimde buna inanmamız için laf edip duruyor. Zerresine inanılacak bir şey değil. Daha 30-40 sene öncede sıcaklık mevzularında çok haber okuduğum ve açıklamaya rast geldiğim içinde iklim değişikliği hikayesinin küresel çetenin yalanı olduğunu anlamakta zorlanmıyorum. Buna birde ülkemizde ve diğer ülkelerde bilim adamı kisvesi altında inanan ya da öyle görünüp koltuğunu korumak isteyenlerin açıklamaları ile bakmakta fayda var. İşin ucu paraya ve unvana dayanıyorsa, yalanın dolaştığı yol çok uzun oluyor. Bilirsiniz ki; Afrika en sıcak yerlerden biri. Onca sıcağa ve iklim değişikliğine rağmen yangınlar burada öyle üst üste çıkmıyor. Hani cam kırıkları, sigara izmariti atma, piknik yapma gibi geyik sebeplerde burada olsa da yangınlar eh işte kabilinden ancak çıkıyor. Aslında iş çok basit sorular ile çözülecek kadar kolay. Soru açık aslında. Niye bu yangınlar ülkemizde pıtrak gibi çıkıyor ve ormanlar yok oluyor, hem de sabah akşam onca takip, kontrol, dron ile izleme falan boşuna mı gidiyor? Her ne hikmet ise, bu yangınların tamamı insan kaynaklı da olmuyor. Cam kırığı güneş ışını ile yanıyor ve yangınlar çıkıyor. Mercek tutuluyor, sigara atılıyor, kibrit ile oynanıyor, piknik yapanlar ateş bırakıyor falan filan gibi hikayeler ile yangın çıktığı söyleniyor. Ya birileri bu güne kadar hikaye anlattı ya da, hikaye anlatılması istendi. Bunu anladığımızda; yangın o zaman çıkacak aslında.     

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.