İlk okuduğumda çekirdek sağlayıcı sandım. Bu da neymiş, diye tam olarak okuyunca anladım mevzuyu. İşin latifesi bir yana, Pazar günü bir gazetenin ekinde youtuber veya influencer denen kişilerin açıklamalarını okuyunca, hadi oradan be, dedim, çoluk çocuk internet ile parayı çuvalla götürmenin yolunu bulmuş ve bize ne olduklarına dair akıl veriyor. Neymiş bunlar internete açtıkları kanal ile millete şunu yap, bunu yap diye yol gösteriyorlarmış! Bunlar millete ve memlekete yol gösterecekse kalsın bir zahmet. Ha bilgisayar üstünde, bilmediği olmayabilir. Buna bir şey demem. Bu açıklamaların hepsini okudum ve şu kanata vardım. İçi boş tenekeye vurunca, boş teneke nasıl “tın tın” eder aynı o misal. 5 ya da 6 kişi açıklama yapmış gazeteye. İnanın tek kelime, bu millete faydaları olduğunu sanmıyorum. Hava civa konuşmuşlar ve bildikleri bir şeyde yok. En çokta bu içerik sağlayıcılık yapıyoruz, sözüne; “vay be analar ne kuzular doğurmuş” diye diye tebessüm ettim. Anlayacağınız boş işler ve zaman harcamaktan başka da bir özelliği yok.  Avara kasnak, derlemiş büyüklerimiz aynen o şekilde bu kişiler. Yok şu kadar takipçisi varmış, yok şu kadar abone yapmışlar, falan filan yalan dolan hepsi. Bu açıklamalardan aslında ortaya çıkan ise, genel kültür, okuma yazma ali mektebi düzeyinde, tarih, coğrafya, Türkçe, edebiyat, siyaset, mizah, ülkenin yapısı, din bilgileri, yazarlar, şairler, hatta bunlar milli mücadele ile ilgili tek bir kelimeden bile bir haberdir. Günlük bir mevzuda bile bildikleri bir şey olduğuna inanmıyorum. Bu ülkede gün içinde neler oluyor bunu bile bilmezlerdir. Akşama kadar lak lak, moda da şu olmuş, bu olmuş, şu şununla gezer tozar, kim kimle sevgili ancak bunu bilirler. Bunları takip edenlerde, anlattıklarını doğru bir şey zannederdir. Birde bunlar en fazla 1 yıl içinde unutulur gider ve bir daha da geri gelmezler. Ha açıklamalarda şu da vardı. Hepsi dizi oyuncusu, şarkıcı, manken, tasarımcı falan olmayı da düşünüyor. Bu kabiliyet var mı, diye kendini sorgulamıyor ve özgüven patlaması içinde debelenip duruyorlar. Hatta bunların ilk ağababaları olan biri vardı, Enes Batur mu diye? Hatırlayan var mı acaba artık? Geçin bu işleri, yapacak başka iş çok onlara bakın bir zahmet!