Sevgili okurlar…
CHP yine bildiğiniz gibi.
Yahu hem siyasi parti olacaksın,
Hem de bir adım ileri gitmek için bir başarı grafiği çizemeyeceksin.
Kendi içinde muhalefet yapmak ne demek…
Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi anlayamıyorum.
Bakınız.
Hafta sonu bir seçim yapıldı.
Mevcut Başkan ipi göğüsledi.
Oy sonuçlarına bakıyorum.
111’e 123 oy…
Arada 12 oy var.
Demek ki her iki isimde bu partiyi toparlayamıyor.
Kimse alınmasın.
Görünen köy kılavuz istemez.
Bu ne demek oluyor biliyor musunuz?
CHP’de sadece demokrasinin adının var olduğu demek oluyor.
Çünkü seçim sonrası bu parti ikiye bölünecek.
Her kafadan farklı bir ses çıkacak.
2001 yılında kurulan,
2002 yılında girdiği seçimlerde tek başına iktidara gelen,
Türkiye’ye kendini kanıtlayan,
Dünyada yeni bir Türkiye imajı yaratan,
En büyük rakibiniz olan AK Parti’den de mi akıl almıyorsunuz.
Bir siyasi partinin niçin siyaset yaptığını da mı öğrenemiyorsunuz?
AK Parti belki CHP’nin dediği gibi,
Demokrasi uygulanan bir parti değil,
Ama adamlar bu işi yapıyor.
Daha önceki gün,
Ne yaptılar biliyor musunuz?
İstanbul’da 45 bin üye kaydı yaparak gövde gösterisi yaptılar.
Kendi içlerinde birbirlerine düşman dahi olsalar,
Birlikten ve beraberlikten asla vazgeçmiyorlar.
Diyorsunuz ki biz demokrasi ile yönetilen bir partiyiz.
Tamam haklısınız.
Ama Allah aşkına dönüp geçmişe bakın…
1923’den 1950’ye kadar ki dönemde iktidar olmuşsunuz.
Sonrası hep kavga…
Yıllardır iktidar yüzü görmemişsiniz.
Belli ki bir yerlerde hata yapıyorsunuz.
Neden şapkanızı önünüze koymaktan çekiniyorsunuz.
Bir başarısızlık varsa bu herkesindir.
Ben de hata yok,
Ama onda hata var ne demek.
Bu tamamen beceriksizliğin ortaya çıkmasıdır.
Bakın tekrarlıyorum.
Bu şekilde giderseniz içinizde parlayan yıldızları da söndüreceksiniz.
Kimi mi kastediyorum.
Tek başına ekibi ile ayakta kalan,
Her türlü oyuna rağmen yılmayan,
Israrla hakkını arayan,
Sandıkları terk etmeyerek,
Seçimlerin yenilenmesini sağlayan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını alnının teriyle alan Ekrem İmamoğlu’ndan ve onun gibi onlarca isimden bahsediyorum…
Ya muhalefet koltuğu aşkından vazgeçip kenara çekilin,
Ya da bu şekilde yürümeye devam edip,
Başarısızlığınıza yenilerini ekleyin…
Hadi kolay gele…