Sevgili okurlar… Öyle bir dönemdeyiz ki, Artık konuşacak ne siyaset kaldı nede başka bir şey… Hayatımızın tek gerçeği olan korona virüs ile baş başa kaldık. 11 Mart tarihinden bu yana ülkemizde görülen ve şuanda azalma dönemine girdiği görülen korona virüsü biliyorsunuz ki, Birçok işletmenin kapanmasına neden olmuştu. Lokantalar, berberler, kahveler, kafeler, çay ocakları, restoranlar ve eğlence mekanları olmak üzere birçok işletmenin faaliyetlerine ara verilmiş. Hatta ve hatta Camilerimiz bile toplu ibadete kapatılmıştı. Vakaların azalması, Ölüm sayılarının düşmesi, Ülkemizi normalleşme sürecine soktu. İlk aşamada, İnsanların asıl ihtiyaçları arasında yer alan berberler ve kuaförler açıldı. Tabi bunların yanına bir de Alışveriş Merkezleri eklendi. Berberlere ve kuaförlere sözümüz yok. Doğru bir karar. Çünkü önceliğimiz temizlik, Gerekli şartların sağlanması ile sıkıntı olmayacağını düşünüyorum. Peki ya bunların yanına Alışveriş Merkezlerini ekleyenler acaba ne düşündüler. Merak etmiyor değilim. Camilerin toplu ibadete kapatıldığı ülkemizde, Bilinir ki, En çok kalabalıklar AVM’lerde yaşanır. Ama ne hikmetse, Bulaşma ihtimali yüksek olan koronavirüse karşı, Normalleşme sürecinde ilk olarak alışveriş merkezlerinin de eklenmesi biraz tuhaf oldu. Öncelik insanların acil ihtiyaçları olmalı. Elbette alışveriş herkese lazım. Fakat hala daha ne diyoruz. ‘EVDE KAL’ AVM’ler açılırsa bu insanlar nasıl evde kalacak. Zaten açılışla birlikte gelen görüntüleri hep birlikte izledik. Ne sosyal mesafeye uyan var, Ne de koronayı ciddiye alan, Yani demem o ki, Ya hep ya da hiç denilecek zaman da değiliz. Madem kademeli hayata geçilecek. O zaman ivedi ihtiyaçları göz önünde bulundurmak zorundasınız. AVM’lerin açılması belki orada çalışan insanlarımıza ve orada işyeri olan esnaflarımızı sevindirebilir. Fakat oradan yayılacak virüs herkesi etkileyebilir. O yüzden normalleşme, Normal alanlarda olmalı. Umarım bundan sonra atılacak adımlarda bu şekilde olmaz. Yoksa onlarca gün evde kalmanın, Hiçbir anlamı olmaz. Kalın sağlıcakla…