Ayşen ENGİN
Köşe Yazarı
Ayşen ENGİN
 

TÜRKÇE’MİZİN BAŞI SAĞALSIN

                Küçük bir çocukken anlamını tam olarak bilmediğim ‘Baş sağlığı’ sözünden çok rahatsız olurdum. Çok sevdiği bir yakınına gidip ‘başın sağ olsun ‘ diyen kişiler bencil ve gamsız insanlarmış gibi gelirdi. Çünkü kelimenin anlamını ‘Aman boş ver ölen ölmüş yeter ki senin başın sağ olsun, sen iyisin ya mühim olan o’ derlermiş gibi gelirdi. Bu dilimize yerleşmiş ve kaba olduğunu düşündüğüm saygısız ifadeyi, sempati duygusuyla yaşayan insanıma yakıştıramazdım. Sonra okudum ve anlamının hiç de öyle olmadığını öğrendim.                 Kullanılan ifadenin aslı ‘Başın sağalsın.’ Zamanla bu  ‘ başın sağ olsun’ olarak değişmiş. Eski Türkçe’ de baş, yara anlamına gelirmiş, sağalmak ise iyileşmek. Günümüzde halen kardeş ülke Azerbaycan’ın dili Azerice ’de sağalmak, iyileşmek anlamında kullanılır. Kısacası ‘başın sağ olsun’  sözleri, sanılanın aksine kaba ve saygısızca bir ifade değil, ‘ yaran iyileşsin, acın dinsin’ anlamında bir iyi niyet temennisi.                 Cenaze törenlerinde gördüğüm ve çok garipsediğim bir diğer şey de, her gelenin mevta yakınına bir şeyler söyleyip onu daha çok ağlatmasıydı. Tam sakinleşip gözyaşları dinen cenaze yakınlarına, baş sağlığı vermeye gelenler, ya feryat figan ağlayarak ya da bir şeyler söyleyerek yeniden ağlamasına neden olurlardı ve bu beni çok üzerdi. Sonra aklıma bu cümlenin öz Türkçe’mizdeki gerçek anlamı geldi. Ve söylenen söz , bu yapılanlarla bir anlam kazanmış oldu. Baş sağlığına gelenler…Aslında tam da o acı günde üzerlerine düşeni yapıyorlardı. Yaralar sağalıyordu. Yaranın iyileşmesi için tazeyken deşilmesi gerekiyordu. İçindeki zehri atsın diye. İşte tam olarak da yapılan buydu. Herkes elbirliği ile cenaze sahibinin sessiz kalmasına, yarasının irin olmasına izin vermiyor, içini dökmesini, ağlayarak içinin acısını atmasını sağlıyordu. İyice deşilip, dağlanmayan yaralar çabuk kabuk bağlayamıyordu.                 Dilimizde ‘başın sağ olsun’ cümlesi gibi asıl yazımı zamanla değişime uğramış ve anlamı sapmış pek çok ifade var maalesef. ‘Sıhhatler olsun ‘ ifadesi gibi mesela. Sağlık ve esenlik dileyen güzel bir temenni cümlesi.  Pek çok kişiden bu cümleyi ‘saatler olsun’  şeklinde duydu bu kulaklar. İleride bir gün torunlarımız oturup düşünecek saatle olayın ne ilgisi var diye. Saçma gelecek ve bir güzel temenni daha yok olup gidecek. Dilimizi kirletmeden, ifadeleri değiştirmeden, anlamını düşürmeden doğru kullanmak  boynumuzun bir borcu. Bizler birer köprüyüz; bu yüzden dilimizi bilelim ve gelecek nesillere doğru aktaralım lütfen.
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2021 - Çarşamba
Ayşen ENGİN

TÜRKÇE’MİZİN BAŞI SAĞALSIN

                Küçük bir çocukken anlamını tam olarak bilmediğim ‘Baş sağlığı’ sözünden çok rahatsız olurdum. Çok sevdiği bir yakınına gidip ‘başın sağ olsun ‘ diyen kişiler bencil ve gamsız insanlarmış gibi gelirdi. Çünkü kelimenin anlamını ‘Aman boş ver ölen ölmüş yeter ki senin başın sağ olsun, sen iyisin ya mühim olan o’ derlermiş gibi gelirdi. Bu dilimize yerleşmiş ve kaba olduğunu düşündüğüm saygısız ifadeyi, sempati duygusuyla yaşayan insanıma yakıştıramazdım. Sonra okudum ve anlamının hiç de öyle olmadığını öğrendim.

                Kullanılan ifadenin aslı ‘Başın sağalsın.’ Zamanla bu  ‘ başın sağ olsun’ olarak değişmiş. Eski Türkçe’ de baş, yara anlamına gelirmiş, sağalmak ise iyileşmek. Günümüzde halen kardeş ülke Azerbaycan’ın dili Azerice ’de sağalmak, iyileşmek anlamında kullanılır. Kısacası ‘başın sağ olsun’  sözleri, sanılanın aksine kaba ve saygısızca bir ifade değil, ‘ yaran iyileşsin, acın dinsin’ anlamında bir iyi niyet temennisi.

                Cenaze törenlerinde gördüğüm ve çok garipsediğim bir diğer şey de, her gelenin mevta yakınına bir şeyler söyleyip onu daha çok ağlatmasıydı. Tam sakinleşip gözyaşları dinen cenaze yakınlarına, baş sağlığı vermeye gelenler, ya feryat figan ağlayarak ya da bir şeyler söyleyerek yeniden ağlamasına neden olurlardı ve bu beni çok üzerdi. Sonra aklıma bu cümlenin öz Türkçe’mizdeki gerçek anlamı geldi. Ve söylenen söz , bu yapılanlarla bir anlam kazanmış oldu. Baş sağlığına gelenler…Aslında tam da o acı günde üzerlerine düşeni yapıyorlardı. Yaralar sağalıyordu. Yaranın iyileşmesi için tazeyken deşilmesi gerekiyordu. İçindeki zehri atsın diye. İşte tam olarak da yapılan buydu. Herkes elbirliği ile cenaze sahibinin sessiz kalmasına, yarasının irin olmasına izin vermiyor, içini dökmesini, ağlayarak içinin acısını atmasını sağlıyordu. İyice deşilip, dağlanmayan yaralar çabuk kabuk bağlayamıyordu.

                Dilimizde ‘başın sağ olsun’ cümlesi gibi asıl yazımı zamanla değişime uğramış ve anlamı sapmış pek çok ifade var maalesef. ‘Sıhhatler olsun ‘ ifadesi gibi mesela. Sağlık ve esenlik dileyen güzel bir temenni cümlesi.  Pek çok kişiden bu cümleyi ‘saatler olsun’  şeklinde duydu bu kulaklar. İleride bir gün torunlarımız oturup düşünecek saatle olayın ne ilgisi var diye. Saçma gelecek ve bir güzel temenni daha yok olup gidecek. Dilimizi kirletmeden, ifadeleri değiştirmeden, anlamını düşürmeden doğru kullanmak  boynumuzun bir borcu. Bizler birer köprüyüz; bu yüzden dilimizi bilelim ve gelecek nesillere doğru aktaralım lütfen.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.