Kuşkusuz “Gençler neden bu kadar teknolojiye bağlı?” sorusu her ebeveynin merak ettiği bir sorudur. Çoğu zaman “bu oyunda, internette ne buluyorsun, bıkmıyor musun” gibi biz gençleri sıkan sorular sorulmakta. Kendi yaşadığı zamanda telefon, bilgisayar gibi teknolojik aletler çok olmadığından bu durumu yadırgamaları gayet normal aslında. Tabii bunlarla vakit geçirmenin de bir sınırı olmalı elbette.
Dürüst olmak gerekirse biz gençlerin oyundan aldığı mutluluk çoğu zaman diğer çevresel faktörlerden aldığımız mutluluktan daha fazla. Bazen yaşadığımız sınavın stresini atmak için oyun onarız. Bazen bilgi ve tecrübe edinmek adına sosyal medyada vakit geçiririz. Oyunda, internette ve sosyal medyada sanıldığından daha çok şey öğreniyor gençler. İnternetin karanlık yüzüne bulaşmadığı sürece, internetin ve sosyal medyanın gençlere zarar veren pek bir yanı yok.
Eski zamanlarda teknoloji bu kadar gelişmiş değilken haliyle ebeveynler eğlenceyi sokakta bulurdu. Şimdi ise ebeveynlerin geçmişte sokakta yaşadığı arkadaşlığı gençler internet veya herhangi bir oyun üzerinden yaşıyor. İnternet ve sokak arkadaşlığı bir değil dediğinizi duyar gibiyim. Sokakta oynanan oyunlar ve bilgisayarda oynanan oyunlar farklı. Haliyle bu oyunlar bazı gençlerde de farklılık yapabiliyor. Maalesef sosyal medyada kaostan beslenen, sürekli bir hır gür içinde olmak isteyen gençlerde var. Bu tarz insanlara nazaran oyun oynayan gençlerin üzerine çok gidiliyor. “Oyunlar ve internet gençlerin psikolojisini bozuyor” cümlesi arkası boş bir cümledir. Gençlerin psikolojisini bozan onları oyun oynamaya teşvik eden faktörlerdir. Gençler bazen oyunu eğlenmekten ziyade yaşadığı bir sıkıntıyı unutmak için de oynar.
Her insanda olan doğal bir duygudur öfke. Gençler oyunda sinirleniyor diye onlara sert ithamlarda bulunmaya veya teknolojik aletleri elinden almaya gerek yok. Günlük hayatta olduğu gibi oyunlarda da, sosyal medyada da bazen fikirler zıt düşebilir, tartışma çıkabilir. Gençlere karşı gün geçtikçe artan sert bir tutum görüyorum. Ebeveynlerin bazı önyargılarının önüne geçmesi gerek. Sosyal medyada, bir oyunda veya internette bir sitede gencin gördüğü şey onu sandığınızdan çok daha fazla eğlendirebilir, güldürebilir, hatta mutlu edebilir. Tabii teknolojinin de bir sınırı olmalı.
Sürekli “ders yap, çok çalış” gibi cümlelerle daralan gençler, sınavların onca vakaya rağmen yapılacak olması gençleri sosyal medyaya, oyunlara itiyor. Oyunlarda herhangi bir daraltma, sınır ve bir kısıtlama olmadığı için gençler kendilerini orada rahat hissediyor. Gençlere “kalk şunun başından, yeter artık ders çalış” gibi cümleleri söylemeden onları kısıtlamaya çalışmadan önce biraz düşünün.