Bilirsiniz ki; uyurgezerler, uykudayken ayaklanıp farkında olmadan kalkıp yürürler, o an çevrede olup bitenden haberleri olmaz. Kimi uyurgezer farkında olmadan su içer, kimi tuvalete gider, kimisi gezer. Benim ele alacağım uyurgezerler, 7/24 uyuyor. Ama onların ki farklı… Yaşayan ölü ve uyurgezer kavramı arasında gidip geliyorlar. Şöyle ki; yaşayan ölüler(popüler kültürce zombiler) beyinleri yıkanmış, saldırgan tipli olağanüstü yaratıklardır. Uyurgezer ise az önce anlattığım gibi… Şimdi bir insan hayal edin ki, her iki kategoride de olsun. İşte onlar dünyayı tek pencereden seyreden, kendi fikirleri olmayan, başkalarının fikirlerini benimseyip onları kabul gören kişiler. Proje kurbanları da denebilir.
Herhangi bir birey kendi fikrini sunup; mevcut dönemde var olan illetin tedavisini reddediyor veya desteklemiyor. Bunu duyan, bahsi geçen uyurgezerlerde, aniden bir ‘yaşayan ölü’ hışmıyla konuya müdahil oluyor. Fakat konu hakkında başkalarının ona yedirdiği düşüncelerden başka bir fikri yok. Tıpkı bir uyurgezer gibi konudan bihaber şekilde konuşmayı deniyor. O da kendi fikri değil zaten.
Bu tip kendisine saygısı olmayan, başkalarının fikrinden geçinen, kendine özgün bir düşüncesi olmayan insanlar, ülkenin her köşesine yayılmış durumda. Bu bahsettiğim uyurgezer mevzusu sadece şuan bulunan virüs illeti için değil. Küreselcilerin genel olarak çevrede, insanları dâhil etmek istedikleri projelerini görmeyen uyurgezerler, hala kurgularının farkına varabilmiş değil gibi. Yazılan yazıların, yapılan konuşmaların, bir kulaktan girip diğer kulaktan çıkması da cabası. Aslında bir kulağa girdiği bile şüpheli. Sonuçta bunlar uyurgezer, duymuyorlar, fark etmiyorlar, anlamıyorlar, hissetmiyorlar. Bir dini inancı olduğunu söyleyen kişiler, inandıklarından çok küreselcilere tapıyor gibi. Öyle olacak ki, bütün bunları görmezden gelebiliyorlar. Belki de, göremeyecek kadar kısıtlanmıştır, görüşleri. Bu işin sağcısı, solcusu; Karadenizlisi, Akdenizlisi; Laz’ı, Çerkez’i yok. Her kesimden kurbanları var küreselcilerin.
Geçenlerde bir videoya denk gelmiştim. Videoda bir insan, röportajda fikrini belirtiyor, aşağılama yapmadan. Arkalardan bir yerden uyurgezer/yaşayan ölü yaklaşıp, röportajı bölerek, konuşan kişiye ‘vatan haini’ diye bir ithamda bulunuyor. Çok acınası bir durum değil mi? Düşünün ki size mikrofon uzatılmış. Soru soruluyor. Soruyu tamamen bağımsız, özgür, hür iradenizle cevaplarken, oradan bir uyurgezer size ‘vatan haini’ diyor. Bu çok ağır bir hitap şekli... Herhangi bir küfür, argo barındırmamasına rağmen, maruz kalan insanın milli değerlerini ayaklar altına almış oluyor.
Bu plan ve projeyi anlamadan, daha savunacağı fikri bilmeden, huzur kaçırıp, insanların moralini bozan uyurgezerler, küreselciler tarafından, tek lokmada yutulacaklar. Vay bu projeleri göremeyenlerin haline!