1983 yılında Giresun’da yerel bir gazetede muhabirliğe başladım. Askerliğim haricinde sürekli muhabirlik ve köşe yazarlığı yaptım. Duymadığım haber, görmediğim haber, yazmadığım mevzu kalmadı. Karmakarışık haberleri kendimizce çözdüm. Bir mantık buldum. Ancak bir mevzuda takılıp kaldım. Hani bilirsiniz matematik dünyasında çözülemeyen bazı teoremler vardır. Matematikçiler yıllarca çözmeye çalışır. Çok uzun sürer bu çözüm. Kafa yorarlar. Beyin patlatırlar. Yıllar alır. En son geçen yıl 300 yıllık bir matematik problemini bir matematikçi çözmüştü. Nasıl bir zaman geçti, görüyoruz. Benim çözemediğim bu mevzuyu bundan sonra çözebilecek bir kişi de olduğunu zannetmiyorum. Mevzu şu!..
Salı günü gazetede işim bitti öğretmen evinin oraya doğru bisikletimle beraber yürüyerek gidiyorum. Öğretmen evini geçtim. Bir müzik sesi duydum. Yoldan geçen arabalar zannettim. Biraz daha ileri gittim. Ses daha da yükseldi. Sağa sola baktım, düğün de yoktu. Nereden geliyor bu ses diye dikkatlice bakınca, petrol ofisinin karşısında kartal denilen bir araç vardı. Hoparlörün sesini açmışlar, 5-6 kişi; ikisi dışarıda, hoparlörün ses düzeyini test ediyorlardı herhalde. Arabadan sürücüsü indi. Yaşı 16-17 anca vardır. Dışarıdakilere sesin nasıl çıktığını sordu. (Tahmin ettim diyelim, müzik bangırtısından duymam zor olduğu için) Diğerleri de ona olumlu bir cevap verdi. Onlar sesi kesmedi. Ben de kendi yoluma devam ettim, eve doğru gittim. Bilmiyorum kaç kez haber yaptım, köşe yazdım, yetkililere ilettim, plakalar verdim, cezalar kestirdim, yok oğlu yok. İşte matematik dünyasının çözemeyeceği en derin mevzu bu. Bu işin uzmanı matematikçileri getirttirelim, felsefecileri getirttirelim, sosyologları, psikologları, psikiyatristleri, araştırmacıları, cümle alem bu işlerde ahkam kesen insanları bir araya toplayalım, bu mantığı çözme şansına sahip değildir. İnsanlar bu kişilerden yaka silkiyor. Delirmek üzereler. Fakat bu yüksek sesle arabada, motosiklette veya bir yerde insan kulağını sağır etmekten başka bir işi olmayan, bu fiilin mantığı çözülebilecek gibi değil. Doluya koysam almıyor, boşa koysam dolmuyor, kaç kişiye söyledim, sordum; niçin bunu yapıyorsunuz dedim, biri bile şunun için diyemedi. Mevzu bu, çözüm yok, yakında evlerimize gelip yatak odalarımızda bile bangır bangır bize müzik dinletirler. Yapmazlarsa namerdim.