Bu yazımda farklı bir yere değinmek istiyorum. Ailenizle veya arkadaşlarınızla sıkıldığınızda bir aktivite arayışı içerisine girersiniz. Bu bazen deniz olur bazen piknik olur bazen kamp olur. Fakat ben kamptan söz edeceğim. Kamp, çeşitli yerlerde yapılabilir. Bir dağın tepesinde veya eteğinde, sahilde, kumsalda, ormanda ve benzeri birçok yerde kamp yapmak mümkün… Sahilde, kumsalda pek sorun teşkil etmese bile kırsal kesimlerde tecrübe ve bilgi isteyebiliyor. Mesela ateş yakma, beslenme, barınma, vahşi hayvanlar ile baş etme konusunda bir hayli zorluğu olabiliyor. Ben kamp hakkında pek bilgi sahibi değilken hep şunu düşünürdüm; odunları, çubukları, kuru otları bir araya getirip bir ateş yakarız. Fakat gerçekten kamp konusunda tecrübeli birinden bilgiler aldıktan sonra öyle olmadığını gördüm. Bir sürü farklı ateş yakma çeşidi varmış. Kimi stilin ateşi daha uzun yanar, kimi stilin ateşi yemek pişirmeye odaklı, kimi stilin ateşi ise daha görkemli… Bunun gibi bir sürü farklı ateş yakma stili göstererek yaklaşık, 1 saat kadar sadece ateş yakma çeşitlerini gösterdi. Ardından su bulamadığımızda, doğada nasıl temiz su elde edebileceğimizi bize öğretti. Pet şişede keskin bir alet ile ufak bir delik açtık. Pet şişenin kapağını açıp kapatarak, basınç faktörünün de yardımıyla çok güzel bir çeşme elde ettik. Bize kamp hakkında farklı tüyolar verdi. Vahşi hayvanlardan korunmak için çeşitli yöntemlerden bahsetti. Bir tane örnek vermek gerekirse; kamp esnasında bir yabani hınzır ile karşılaşıldığında (her hayvanda olduğu gibi öncelikle sakinliği koruyup) üzerimize koştuğu sırada, bize yaklaşınca sağa veya sola hızlı bir şekilde birkaç adım attığımızda kurtulabileceğimizi söyledi. Ardından bize hınzırların (domuz) vücutları gereği ani dönüş yapamadığını söyledi. Hınzırın vücudunun yağlı olduğunu ve kesici bir aletle yeteri kadar güçlü vurulmadığında tıpkı bir yay gibi kesici aleti geri savurduğunu anlattı. Daha bir sürü farklı bilgiler öğretti. Mahsur kalındığında bir dağcı halatının, tırmanma kancasının, bir telsizin hatta bir odun parçasının bile ne kadar önem taşıdığını bizlere söyledi. Bize, okullarda öğretilen yön bulma tekniklerini, daha da çeşitli örneklerle anlatarak pekiştirdi. Yanımızda mutlaka bulundurmamız gereken birkaç alet edevattan da örnekler verdi. Tabii, bilirkişi, bütün bunları bize anlattıktan sonra derin derin düşündüm. Meğer ben kamp konusunda hiçbir şey bilmiyormuşum. Ama o bilirkişinin sayesinde birçok şeyi öğrendim. Daha sonra, içimde kamp yapma isteği çok daha fazla arttı. Kamp yapmak için kendime arkadaş buldum. Her şeyi ayarladık, eşyaları, aletleri, kendimizi. Bir şeyi gözden ırak tutmuşuz. Yağmur…  Kampa gitmek için belirlenen saatten yaklaşık 3-4 saat önce kuvvetli bir sağanak başladı. Bu da, hevesle hazırlandığımız kamp maceramızın başlamadan bittiğine işaret oldu.