Dün bir televizyon programında yayınlanan dizide; insanların kişisel hak ve özgürlüklerini bilhassa kanunları hiçe saydılar. Türk Ceza Kanunlarından bihaberler muhtemelen. Yok ben bilmiyordum da, yeni öğrendim de cart curt. Türk Ceza Kanunları 4. Madde aynen şöyle; “Türk Ceza Kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.” Kendilerine neden bu kadar güvendikleri hakkında pek bir fikrim yok açıkçası. Sonuçta kanunlar ortada. Genelgelerin kanundan üstün olamayacağını herkes bilir zaten. Bu olay çığırından çıktı. İki tarafta birbirinin yakasını bıraksın, olsun bitsin. Zorla, örgütlemeyle, kişiselleştirmeyle olacak iş değil bu iş. İstenen şeyin kimse için bir yükümlülüğü yok. İsteyen yapar, isteyen yapmaz. Bunu çok tartışmak istemiyorum. Merak ettiğim ve değinmek istediğim nokta bu televizyon programının kime göre, neye göre bunu yaptığı… Sosyal medya platformlarından olan Twitter’da bu konu gündeme oturmuş. Oturmalı da. İnsanlara, bu çeşit bir manipülasyon uygulaması, suç niteliğindedir. Sonuçta savunduğumuz tarafın bir sürü dayanağı var. Her yönden bakıldığında suçlanan tarafa boşa çamur atılıyor. Ne içi boş, ne de arkası. Savunma var. Savunma yerinde bir savunma. Ee, o halde neden hala üste çıkılmaya çalışılıyor, bu tip televizyon programları ile? Gören gözün hakkı vardır ki çoğu kişi uykusundan uyandı. Tabii bu da beraberinde keşmekeş getirdi. Aslını söylemek gerekirse şuan içinde bulunduğumuz kargaşanın çok daha ağırlarını göreceğiz. Bir nevi ön gösterimdi diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz. Üniversitelerle ve diğer öğretim kurumlarında ilk sınavlara yaklaşma ile birlikte film tamamen kopacak. O zamana kadar daha böyle çeşit çeşit televizyon programları çıkar. Dolaylı yoldan kanunları yok sayan. Dolaylı yoldan diyorum da, dolaylı da değil gibi. Doğrudan kanunları yok sayıyorlar. Mücadele falan da demişler sanırım. Neyin mücadelesi? Kiminle mücadele edeceklermiş? Kanunlarla mı? Kahkaha atarcasına güldüm buna. Mücadele edeceklerini söyledikleri şey bahsettiğim gibi kanun. Çünkü hedefledikleri kitle, kanunlar sayesinde haklı ve bu tip örgütlemeler de onları durduracak gibi değil. Türk Ceza Kanunları 2. ve 3. Madde… Kabahat Kanunları 28. Madde… Kabahat kanunları 32. Madde… Bunun gibi daha niceleri… Örtü açılıyor. Uyanan insanlar örtülerini kaldırıp etrafına bakıyor. Elleriyle yüzüne su vurduktan sonra tamamı ile ayılıp doğru safhayı görecekler. Buna inanıyorum. Galibiyetimiz çok uzak değil. Bir sene sonrasına kalabileceği meçhul… Ha, eğer kalırsa da, büyük sıkıntılar baş gösterecektir, kuşkusuz. Biraz üstü kapalı konuşuyorum sanırım. Farkındayım. Sonuçta ne demişler? Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Demek istediğimi anlayanlar olacaktır elbette. Anlamayana, açık seçik de anlatsam anlamayacaktır.
Anasayfa
Yazarlar
Yiğitefe Şahin
Yazı Detayı
Bu yazı 586+ kez okundu.
Bilinmezlik küresi
Dün bir televizyon programında yayınlanan dizide; insanların kişisel hak ve özgürlüklerini bilhassa kanunları hiçe saydılar. Türk Ceza Kanunlarından bihaberler muhtemelen. Yok ben bilmiyordum da, yeni öğrendim de cart curt. Türk Ceza Kanunları 4. Madde aynen şöyle; “Türk Ceza Kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.” Kendilerine neden bu kadar güvendikleri hakkında pek bir fikrim yok açıkçası. Sonuçta kanunlar ortada. Genelgelerin kanundan üstün olamayacağını herkes bilir zaten. Bu olay çığırından çıktı. İki tarafta birbirinin yakasını bıraksın, olsun bitsin. Zorla, örgütlemeyle, kişiselleştirmeyle olacak iş değil bu iş. İstenen şeyin kimse için bir yükümlülüğü yok. İsteyen yapar, isteyen yapmaz. Bunu çok tartışmak istemiyorum. Merak ettiğim ve değinmek istediğim nokta bu televizyon programının kime göre, neye göre bunu yaptığı… Sosyal medya platformlarından olan Twitter’da bu konu gündeme oturmuş. Oturmalı da. İnsanlara, bu çeşit bir manipülasyon uygulaması, suç niteliğindedir. Sonuçta savunduğumuz tarafın bir sürü dayanağı var. Her yönden bakıldığında suçlanan tarafa boşa çamur atılıyor. Ne içi boş, ne de arkası. Savunma var. Savunma yerinde bir savunma. Ee, o halde neden hala üste çıkılmaya çalışılıyor, bu tip televizyon programları ile? Gören gözün hakkı vardır ki çoğu kişi uykusundan uyandı. Tabii bu da beraberinde keşmekeş getirdi. Aslını söylemek gerekirse şuan içinde bulunduğumuz kargaşanın çok daha ağırlarını göreceğiz. Bir nevi ön gösterimdi diyebilir miyiz? Bence diyebiliriz. Üniversitelerle ve diğer öğretim kurumlarında ilk sınavlara yaklaşma ile birlikte film tamamen kopacak. O zamana kadar daha böyle çeşit çeşit televizyon programları çıkar. Dolaylı yoldan kanunları yok sayan. Dolaylı yoldan diyorum da, dolaylı da değil gibi. Doğrudan kanunları yok sayıyorlar. Mücadele falan da demişler sanırım. Neyin mücadelesi? Kiminle mücadele edeceklermiş? Kanunlarla mı? Kahkaha atarcasına güldüm buna. Mücadele edeceklerini söyledikleri şey bahsettiğim gibi kanun. Çünkü hedefledikleri kitle, kanunlar sayesinde haklı ve bu tip örgütlemeler de onları durduracak gibi değil. Türk Ceza Kanunları 2. ve 3. Madde… Kabahat Kanunları 28. Madde… Kabahat kanunları 32. Madde… Bunun gibi daha niceleri… Örtü açılıyor. Uyanan insanlar örtülerini kaldırıp etrafına bakıyor. Elleriyle yüzüne su vurduktan sonra tamamı ile ayılıp doğru safhayı görecekler. Buna inanıyorum. Galibiyetimiz çok uzak değil. Bir sene sonrasına kalabileceği meçhul… Ha, eğer kalırsa da, büyük sıkıntılar baş gösterecektir, kuşkusuz. Biraz üstü kapalı konuşuyorum sanırım. Farkındayım. Sonuçta ne demişler? Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Demek istediğimi anlayanlar olacaktır elbette. Anlamayana, açık seçik de anlatsam anlamayacaktır.
Ekleme
Tarihi: 25 Eylül 2021 - Cumartesi
Bilinmezlik küresi
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.