Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

HEM YIKARLAR, HEM DE SORARLAR?

Bu işin şifresi kalabalık, diye birkaç kez yazdım. Uzun seneler önce hesaplanmış ve aşama aşama uygulanması ile bugünlere gelinmiş. Salgın işin hikaye tarafı. Küresel şeytani çete, yola çıkarken her şeyi ince ayrıntısına kadar planlamış ve “artık bunu uygulayalım” diyerek salgınla beraber insanlığın karşısına çıkartmış. Öyle birden olmadı hiçbir şey. Biz mışıl mışıl uyurken onlar geliyordu. Sinema, tv. diziler, reklam, basın, yayın, kitaplar, dergiler, bilim, teknoloji , tıp(özellikle seçilmiştir sağlık konusu), din, okullar, oyunlar, yeme, içme aklınıza gelen her ne varsa ilmek ilmek işlenmiş ve geldiğimiz noktada ne olduğunu anlamadan şaşırıp kaldık. Hafta sonu cumartesi sabah evden çıkmadan bir program vardı ona baktım biraz. Bir şair yazar sunuyordu programı. Tanımış bir kişi bu kişi. İsmi lazım değil. Birkaç haberi sundu ve bir haberde insanların arasındaki merhamet hissinin yok edildiği durum hakkında, “bize ne oldu, nasıl bu hale geldik, merhamet kalmamış, olacak şey değil” gibi şeyler eveleyip geveledi. Bu kişiyi, okuduğum kadarıyla, paylaşımcı, yardımsever, dayanışmacı olarak az buçuk tanırım. Salgın başlarından itibaren çalıştığı bu tv kanalında her gün insanların bir arada olması, maske takmayanın insan olmadığı, sosyal mesafeye uymayanın idam edilmesi gerektiği, düğüne, cenazeye gideni, tokalaşanı, kucaklaşanı, zor durumdakilere yardıma koşanı sürekli olarak korkutmaya çalıştılar. Sadece onlar değil, tamamı bu işin içinde ellerinden geleni artlarına koymadan evden çıkmaz etmek için her türlü yolu denediler. Bunda da 2 yıl içinde büyük bir mesafe kat ettiler. İnsanlar birbirine düşman oldu nerede ise. Hala da bu tv kanalı ile diğerleri aynı plan aksamasın, diye var güçleri ile çabalıyor. Daha neler neler yapıldı bu ülkenin insanının binlerce senelik yapı taşlarını parçalamak için. Bu dönem, bu aşağılık plan sebebiyle çok hasar görüyor. Bu hasarın geride bıraktığı toz duman kalkınca olanı biteni göreceğiz. Önce yıkıyorlar ve sonra da “ne oldu bu millete” diyerek ağlamaya çalışıyorlar. Ülkenin çivisi bu sayede yerinden epeyce bir oynamış durumda. Merhamet, paylaşım, dayanışma, zorda kalana destek bu salgın sürecinde çok büyük bir yara aldı. Bunu tamir etmek, onarmak şimdilik zor görünüyor. Bu dönem geçecek ve ne olduğunu gördüğümüzde nasıl bir numaranın içinde olduğumuzu idrak ettiğimizde, çok geç olmuş olmasın, diyerek susuyorum.      
Ekleme Tarihi: 15 Aralık 2021 - Çarşamba
Erhan GÜNDOĞAR

HEM YIKARLAR, HEM DE SORARLAR?

Bu işin şifresi kalabalık, diye birkaç kez yazdım. Uzun seneler önce hesaplanmış ve aşama aşama uygulanması ile bugünlere gelinmiş. Salgın işin hikaye tarafı. Küresel şeytani çete, yola çıkarken her şeyi ince ayrıntısına kadar planlamış ve “artık bunu uygulayalım” diyerek salgınla beraber insanlığın karşısına çıkartmış. Öyle birden olmadı hiçbir şey. Biz mışıl mışıl uyurken onlar geliyordu. Sinema, tv. diziler, reklam, basın, yayın, kitaplar, dergiler, bilim, teknoloji , tıp(özellikle seçilmiştir sağlık konusu), din, okullar, oyunlar, yeme, içme aklınıza gelen her ne varsa ilmek ilmek işlenmiş ve geldiğimiz noktada ne olduğunu anlamadan şaşırıp kaldık. Hafta sonu cumartesi sabah evden çıkmadan bir program vardı ona baktım biraz. Bir şair yazar sunuyordu programı. Tanımış bir kişi bu kişi. İsmi lazım değil. Birkaç haberi sundu ve bir haberde insanların arasındaki merhamet hissinin yok edildiği durum hakkında, “bize ne oldu, nasıl bu hale geldik, merhamet kalmamış, olacak şey değil” gibi şeyler eveleyip geveledi. Bu kişiyi, okuduğum kadarıyla, paylaşımcı, yardımsever, dayanışmacı olarak az buçuk tanırım. Salgın başlarından itibaren çalıştığı bu tv kanalında her gün insanların bir arada olması, maske takmayanın insan olmadığı, sosyal mesafeye uymayanın idam edilmesi gerektiği, düğüne, cenazeye gideni, tokalaşanı, kucaklaşanı, zor durumdakilere yardıma koşanı sürekli olarak korkutmaya çalıştılar. Sadece onlar değil, tamamı bu işin içinde ellerinden geleni artlarına koymadan evden çıkmaz etmek için her türlü yolu denediler. Bunda da 2 yıl içinde büyük bir mesafe kat ettiler. İnsanlar birbirine düşman oldu nerede ise. Hala da bu tv kanalı ile diğerleri aynı plan aksamasın, diye var güçleri ile çabalıyor. Daha neler neler yapıldı bu ülkenin insanının binlerce senelik yapı taşlarını parçalamak için. Bu dönem, bu aşağılık plan sebebiyle çok hasar görüyor. Bu hasarın geride bıraktığı toz duman kalkınca olanı biteni göreceğiz.

Önce yıkıyorlar ve sonra da “ne oldu bu millete” diyerek ağlamaya çalışıyorlar. Ülkenin çivisi bu sayede yerinden epeyce bir oynamış durumda. Merhamet, paylaşım, dayanışma, zorda kalana destek bu salgın sürecinde çok büyük bir yara aldı. Bunu tamir etmek, onarmak şimdilik zor görünüyor. Bu dönem geçecek ve ne olduğunu gördüğümüzde nasıl bir numaranın içinde olduğumuzu idrak ettiğimizde, çok geç olmuş olmasın, diyerek susuyorum.      

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.