Çevresinden istediği ilgiyi bulamamış, tanımadığı insanların dikkatini kendisine çekmek isteyen, ilgisiz kaldığı için toplumsal algısını yitiren bazı bireyler…  Konu fark etmez. Şimdi, iki üç konuya değineceğiz. Bu konular daha önce de var olan fakat tekrar gün yüzüne çıkan bazı olaylar. Birlikte tartışalım. İlk konumuz; Sezen Aksu’nun “Şahane Bir Şey Yaşamak” adlı şarkısında ilk insan ve peygamber Hz. Âdem’e ve eşi Hz. Havva’ya ettiği hakaret. Daha önceden de gündem oldu mu bilmiyorum. Biraz araştırdım, Sezen Aksu’nun “cahil” sıfatını vererek ettiği hakareti bir kişi savunmuş. Ayrıca Sezen Aksu’yu kınayan kişilere de “yobaz”  demiş. Şimdi öncelikle şunu bir idrak edelim arkadaşlar. Şarkıda geçen “Selam söyleyin o cahil Havva ile Âdeme” sözü, her açıdan ilk insanlara hakarettir. Şarkıda saygınlık (Hz) belirtmiyor diye ‘onlara söylemiyor’ diyemezsiniz. Çünkü Havva ve Âdem olarak özdeşleşen tek çift, Hz. Âdem ve Havva’dır. Ayrıca “gidiyoruz kıyamete” sözüyle de bağdaştırabilirsiniz. Ben bağdaştırmadan söylüyorum ki, cahil Leyla ile Mecnun denildiğinde, “ben onu klişeleşmiş Leyla ile Mecnuna söylemedim” deme gibi bir şansınız yok, çünkü başka bilinen Leyla ile Mecnun yok. Seküler görünmeye çalışan bazı tipler (ki görünmek isteseler de olamazlar, bu şekilde) herhangi bir dine iman etmeyen kişiler, başka insanların inandığı dinle alay ediyor, o dine inanç gösteren kişileri iğrenç sıfatlarla tanımlayıp onlara hakaret ediyor, ondan sonra da ‘bu benim fikrim saygı duyacaksın’ diyor. Evet, arkadaşlar bu bir ahmak örneğidir. Hakaretler, argolar tanımlayamaz bu ucubeleri. Özellikle popüler kültür dediğimiz oluşumun içinde olmayı bir hayat felsefesi edinmişler. Bir diğer konumuz köpek olayı. Daha önceden de gündemde yer almış, şuanda da gündemde olan bir konu. Köpek tehlikesi… Sokaklarda çete halinde gezen başıboş sokak köpeklerinin, insanları öldürmesi… “Bunun nasıl algısını yapıyor olabilirler” diyorsunuzdur. Yapıyorlar arkadaşlar. Çevresindekilerin dikkatini çekmek isteyen kişiler, “köpekleri barınaklara kapatamazsınız, o hayvanların yaşamaya hakkı var” ve benzeri söylemlerle burada insanların önüne geçiyor. Ortada yiten bir can var. Köpekler tarafından vahşice parçalanmış küçük bedenler var. Ama gelin görün ki, hayatını kaybeden çocuklar, yaşlılar, yetişkinler olmasına rağmen hala bize “o hayvanları barınağa götüremezsiniz” diyenler var. Çok basit örneklerle anlatıyorum farkında mısınız? Alın bir örnek daha; cinayet işleyen bir insanı hapishaneye niye götürüyorlar? Güvenlik sağlansın diye değil mi? Ee o zaman o adamın özgürlüğü de kısıtlanmış oluyor değil mi? Değil. Gerek hayvan, gerek insan, ortada bir saldırganlık durumu varsa, hangi canlı olursa olsun yaptırım uygulanmalı. Sonuçta o hayvana barınakta işkence etmiyorlar, yemeğini suyunu veriyorlar. Ama sanırım bu kişilerin yemeğini suyunu vermemişler de böyle sosyal medyada ahkâm kesiyorlar.