Şöhret mi daha değerlidir para mı? Bunun cevabına birlikte karar verelim. Paranız varsa, şöhretiniz olur. Ama şöhretiniz varsa paranız olmayabilir. Şöhret parayla alınabilir. Ama şöhretinizle para alamazsınız. Peki ya parası olmayan nasıl şöhret olacak? Çalışarak tabii. Hayır, test çözerek değil. Projeler gerçekleştirerek. Herkesin aynı şeyleri yaptığı yerde şöhret olmayı beklemeyin zaten. Bir farklılık olması gerekiyor değil mi? Karakterinizle farklı olabilirsiniz. Yaptıklarınızla, söylediklerinizle farklı olabilirsiniz. Farklı olursanız, dikkat çekersiniz. Ha şöhret olur musunuz meçhul ama dikkat çekeceğiniz garantidir. Kimsenin yapmadığı bir işi yapabilmek, başarı yolunda büyük adımdır. Kimsenin atılmayıp, sizin atılacağınız bir iş, başarınızı gösterir, cesaretinizi gösterir. “Kimse yapamadıysa ben nasıl yapayım” veya “kimse yapamadıysa sen nasıl yapacaksın” cümlelerini kurmak ne kadar zayıf ve özgüvensiz kişiliğe sahip olunduğunun göstergesi. Bir işe atılmak, özgüven ister. Herkes yapamaz evet. Çuvallama ihtimali de var. Bu riskleri, bazen göze almalı insan. İçerisinde risk olan bir işin, sonunda gelebilecek başarı çok büyüktür.
Kendi adıma konuşayım. Benim kafamda birkaç proje var. Yapmak da istiyorum. Risk var mı? Var evet, gümleyebilir. Ama risk almadan, başarılı olunmaz. Çok güzel bir söz vardır bilir misiniz? “Fikrinize herkes gülüyorsa, ya çuvallamaya yakınsınızdır, ya da tarih yazmaya” bana göre doğru bir söz. “Sen yapamazsın, edemezsin, beceremezsin” gibi söylemler sizi vazgeçirmesin, hırslandırsın. Başarı yolunda çok engel olur, ama unutmayın ki hiçbir başarı tesadüf değildir. Bu engeller normal. En yakın arkadaşınız bile yolunuza taş koyabilir. Taş koymak dediğim; “ya bırak projeyi falan şimdi gel bir iki gezelim, oyun oynayalım, yemek yiyelim” gibi cümleler.
Okul nedeniyle, dergi, ürün, film, belgesel, kültür merkezi gibi birçok projeme ara vermek zorunda kaldım. Tam bu tarz işlere atılıp, gerekirse riske girip kendimi geliştirme isteğimin arttığı yıllarda, herkes gibi test çözüyorum. Hani nerede farklılık? Bana aptal gözüyle bakmanız muhtemel. Yadırgamıyorum. “Herkes senin yaşında ders çalışıyor, sen proje diyorsun bir sen akıllısın” gibi insanların kendilerini dolaylı yoldan tatmin ettiği cümlelere karnım tok. Onların kendi fikri… Az önce söylediğim söz de tescillenmiş oldu. Çuvallaya da bilirim. Bu gibi yolunuza taş koymak isteyen kişiler mutlu olacaktır, siz çuvalladığınızda. “Ben sana dedim ama değil mi? Ne oldu şimdi? Büyük sözü dinle” gibi bomboş, sinir bozucu, ukalalık fışkıran cümleler kurabilirler. Aldırış etmeye gerek yok. Bu olmadıysa, bir sonraki olur diyerek yola devam edilmeli. Tabii herkese böyle yapın demiyorum, bir hayali olan insan, hayalini kovalamalı. Ne demiş bir vatandaş; “Sanayide, okumadan çok para kazanıyorlar diye herkes sanayici mi olacak? Öyle olsa biri hastalandığında şanzımanını falan değiştiririz herhalde”. Çok güzel bir söz... Bu ülkeye pastane, hastane, sanayi, eğlence merkezi, şirket vesaire hepsi lazım… İnsanlar hayallerinin peşinden veya elinin ve becerilerinin yatkın olduğu işten yürürse, hem tüm meslek alanları gelişir, hem de işsizlik sorunu kayda değer seviyede azalır. Ha bu arada; üzülerek söylüyorum ki pastane işleteni de, doktor olanı da, mühendis olanı da, temizlik görevlisi olanı da aynı testi çözüyor. Cümlenin devamını siz kendi aklınızda uyarlayarak tamamlayın.