Aslında her gün ülkemizin gündemi çeşni yapmaya çok uygun. Hemen başlayalım ve geçen yazıda gözden kaçan TFF ile ilgili birkaç kelamı ekleyelim. TFF en değerli üçüncü ligiz demişti hani. Kendi söyler, kendi inanır misali desek olur. Ligin isim sponsoru bir artı bir senelik anlaşmış. O da toplan 700milyon lira, ikiye böl senelik 350 milyon (seviyorum bu zenginin malı züğürdün çenesi yorar işlerini beee! Nasılda hesap ediyorum görüyorsunuz) eder. Bunlarda ligin ikinci yarısına kalmadan sponsorluk işinden vazgeçer. Ben bile nerede ise 10 senedir tek bir maçı doğru dürüst bile izlemedim. Maç yayın gelirini de yanlış yazmışım. Meğer senelik 100 milyon dolarmış. Bizde onların ağzından 200 milyon olarak yazmışız. Yani senelik 2 milyar liranın az buçuk üstünde. Bende fazla yazmışım bu rakamın üzerine. Sonra daha garip olan bir iş oldu. İki bakanlık aralarında yaptıkları protokol ile futbol kulüpleri lisans için ödedikleri vergileri altyapı için geri alacak ve burada kullanacakmış. İnandık bizde. Milyarlarca borcu olanlara ciğer teslim ediliyor anlayacağınız. Bunu da daha detaylı yazarız diyorum. Gelelim çeşninin diğerine.! Cuma günü ballıca tarafına geçmiş ve lisenin oradan geçerken bir kamu kuruluşunun olduğu yerde gözüme bir şey şırak diye çarptı. İsmini yazamıyorum. Hukuki bir sıkıntı olmasın diyerek isim vermeyeceğim. Bu kuruluş hani şu fiyatların daha da düşmesini sağlayacak ürünleri satacak yerdi. Dışarı da manav bölümü vardı. Gözüm patatese değdi. Kilosu 16.50 kuruştu. Domates 22.50 kuruş. İşte biber patlıcan şu fiyat diye indirim giyilmiş halde satılıyordu. Buradan sadece 150 metre var yok, bir manav vardı. Hemen orada fiyatlara baktım ve bu kuruluşumuzu tebrik ettim. Aynı patates bu manavda kilosu 13.50’den satılıyordu. Yola devam ettim ve başka bir yerdeki domatesin kilosunu gördüm. Kaç liraydı sizce? Bilemediniz, 19.50 kuruştu. Biraz daha gezdim ve fiyat baktım. Hepsi bu indirim sağlayacak denilen kuruluştan daha uygun fiyatlara sahipti. Çok güzel indirim yapmışlar, tam köprüde sevinçten bayılmışım. Hastanede açtım gözlerimi ve bir kez daha mutmain oldum. İyi ki bunlar devlet kuruluşu, olmasalardı kazık nasıl olurdu merak ediyorum? Son çeşni de iklim değişikliği safsatasına inananlara gelsin diyorum. Hafta sonu sosyal mecrada bir resim gördüm. Foto canım yani. Sevmiyorum bu kelimeyi de o kadar. Resim çok hoş kelime olarak. Her neyse!
Bu resimde Korsika’da 20 Temmuz’da hava sıcaklığını gösteren haberde altyazıda sıcaklık derecesi 42 derece yazıyor. Habere konu olan yerdeki hava sıcaklığı gösteren tabelada ise tam 10 derece az. Yani 32 derece ölçülmüş. Sizce ne anlatır bu resim bize diyerek soruyu soruyorum ve cevap bekliyorum.