Usta sanatçı Neşet Ertaş bir türküsünde aynen böyle demiş. Cahil olduğunda sana gösterilen her rengi doğru renk olarak görürsün. İster okumamış ister çok okumuş olsun, dünya ile ilgili, hayatla ilgili her şey bize gösterilen rengin doğru olduğuna dair bir gelenek var sanki. Hangi görüşten olursa olsun, size dayatılan sözlerin, düşüncelerin sloganların cazibesine göre gözünüz boyanır, aklınız kilit altına alınır ve bu doğrultuda devam etmeniz istenir. Bu işler insanı yeri gelir köle gibi bir duruma getirir ve öyle öte Dünya’ya intikal ettirir. Arada sırada gazete de aslı astarı olmayan mevzular ile ilgili afaki konuşmalar ve tartışmalar zaman zaman masaya yatırılır ve böyle devam eder. Tabii gazete deyince her şeyi bilen adamlar çok olunca mevzular bitmez bir hal alır. Severiz bu mevzuları ve sürekli fırsat bulduğumuzda laf üstüne laf ederiz.
Öyle ki; covid palavrasının ortalığı yangın yerine çevirdiği 3 seneye yakın insanların aklını zapturapt alındığı zamanlarda çokta fark edilemeyen mevzular sahaya yavaş yavaş çıkmaya başlayınca, neyin ne olduğunu anlamaya başlayanlar geç kalmış gibi. Bunlardan biri iklim değişikliği yalanı ve ısıtılıp ısıtılıp servis ediliyor. Daha öncede ve yazdığım gibi zerre miktar bunlara inanmıyorum. Hele bunlara, “bilim böyle diyor” diyerek gözü kapalı aklı esir alınmış şekilde inananların ileri sürdüğü fikirler, aynen köşenin başlığındaki gibi olduklarını düşündürüyor. Sabah akşam bu palavra ile ilgili açıklama, haber, bilim adamı(hepsi değil tabii) şunu dedi, bunu dedi açıklamalarını duyan da bunun esas olduğunu sanacak. Onları bilemem. Öyle uzun yazmaya gerek yok. Soru şu, madem iklim değişikliği var, Afrika’ da sıcaklık hala aynı ayni, sıcaklar sona ermeli ve yağışlar iklime bağlı olarak gelmeli, kar da yağmalı falanda lakin öyle bir şey yok. Sonra Sibirya’da soğuk yerini sıcaklara bırakmalı de mi? Var mı bu türden bir şey yok. Sıcaklık 1.5 derece artış nerede olmuş peki? Sadece Türkiye’de! Allah Allah tuhaf bir durum? Biri izah etse de benim gibi cahiller rengini bulsa çok iyi olur!