Esirettin Zehir
Köşe Yazarı
Esirettin Zehir
 

NEREYE GİDECEĞİZ?

   Hesap günü kimse, bu suçu ben yapmadım,    Şu günahı ben işlemedim,    Yanlış yazılmış demesin diye,    Allah her insanı, parmak izi ayrı.    Göz izi ayrı    Saç teli bile ayrı ayrı yaratmış.    Allah kimseyi bir başkasının yaptığı suçtan mesul tutmaz.    Allah kimsenin yaşam düzenini bir başkasının yaptığı günahtan dolayı bozmaz.    Hani başımıza toplumsal olarak bir felaket, bir musibet geldiğinde    İnsanlar iyice azdı.    Allah onun için bizi cezalandırdı diyenler var ya!    Dinimizin özünde öyle bir şey yok.    Onlar kendi azgınlığına kılıf arıyorlar.    Bunu en güzel Aziz Nesin, şu şekilde özetlemiş.    Gökten gelen bir emir yok.    Yerde enayi çok.    Peki kim bu enayiler?    Söyleyenlerin hepsi köşeyi döndüğüne göre    Geriye sadece dinleyenler kalıyor.    Kurban Bayramı dolayısıyla aradan iki hafta geçti.    Okullarımızın mezuniyet törenlerinde,  kıyafetleri nedeniyle, okul yönetimi tarafından okula alınmayan kız öğrencilerimiz oldu.    Memlekette kimse tepki vermedi.    Kadına şiddete hayır diye,    Köpeğime dokunma diye, sokaklara dökülen binlerce insan,      Kız çocuklarımıza dokunma diye sokaklara dökülmedi.    Fakat benim bu konuda diyecek bir, iki sözüm var.    Bu kız çocuklarının kalbi tertemiz.    Babası yaşındaki bütün insanları, babası gibi temiz bakıyor sanıyor.    Senin kötü yüreğini, senin kötü niyetini göremiyor daha.    Dinimizin özünden,    Atatürk'ten ve Cumhuriyet değerlerinden iyice uzaklaştık.    Tarım ve hayvancılık neredeyse yok oldu. Kalanını da yeni vergilerle tamamen bitirecekler.    Dünyanın en fazla göçmen barındıran ülkesi olduk.    Türk kavramı ayrımcılık ifade ediyor diye tartışılmaya başlandı.    Herkes kafasında bir din icat etti.    İnsanlar çalıyor, çırpıyor.    Haksız işe giriyor.    Gücü olanlar,  hakkı olmayan insanları sırf siyasi çıkarları ve kişisel menfaatleri için işe alıyor.    Binlerce insanın, binlerce gencin hakkını gasp ediyor.    Fakat, hiç bir şey olmamış gibi masum masum, benim kalbim temiz diyor.    Kimi, dinden, imandan,    Kimi, Atatürk'ten bahsedip köşeyi dönüyor.    Milyonlarca insanda dinliyor.    Din artık kitaptaki gibi yaşanmıyor.    Parası ve gücü olan herkes, kendi kaderini kendi yazıyor artık.    Peki, nereye gideceğiz böyle.    İlmi olarak bu dünyadan yok olup tarihin sayfalarına gideceğimiz kesin.    Dini olarak 88 milyon nüfuslu memleketimizde    2,5 milyon kişi yaşadığının hesabını verecek.    85,5 milyon kişi yaşamadan ölüp gidecek.    İnanın,  nereye gittiklerini sormaya gerek bile yok.
Ekleme Tarihi: 25 Haziran 2024 - Salı
Esirettin Zehir

NEREYE GİDECEĞİZ?

   Hesap günü kimse, bu suçu ben yapmadım,

   Şu günahı ben işlemedim,

   Yanlış yazılmış demesin diye,

   Allah her insanı, parmak izi ayrı.

   Göz izi ayrı

   Saç teli bile ayrı ayrı yaratmış.

   Allah kimseyi bir başkasının yaptığı suçtan mesul tutmaz.

   Allah kimsenin yaşam düzenini bir başkasının yaptığı günahtan dolayı bozmaz.

   Hani başımıza toplumsal olarak bir felaket, bir musibet geldiğinde

   İnsanlar iyice azdı.

   Allah onun için bizi cezalandırdı diyenler var ya!

   Dinimizin özünde öyle bir şey yok.

   Onlar kendi azgınlığına kılıf arıyorlar.

   Bunu en güzel Aziz Nesin, şu şekilde özetlemiş.

   Gökten gelen bir emir yok.

   Yerde enayi çok.

   Peki kim bu enayiler?

   Söyleyenlerin hepsi köşeyi döndüğüne göre

   Geriye sadece dinleyenler kalıyor.

   Kurban Bayramı dolayısıyla aradan iki hafta geçti.

   Okullarımızın mezuniyet törenlerinde,  kıyafetleri nedeniyle, okul yönetimi tarafından okula alınmayan kız öğrencilerimiz oldu.

   Memlekette kimse tepki vermedi.

   Kadına şiddete hayır diye,

   Köpeğime dokunma diye, sokaklara dökülen binlerce insan,  

   Kız çocuklarımıza dokunma diye sokaklara dökülmedi.

   Fakat benim bu konuda diyecek bir, iki sözüm var.

   Bu kız çocuklarının kalbi tertemiz.

   Babası yaşındaki bütün insanları, babası gibi temiz bakıyor sanıyor.

   Senin kötü yüreğini, senin kötü niyetini göremiyor daha.

   Dinimizin özünden,

   Atatürk'ten ve Cumhuriyet değerlerinden iyice uzaklaştık.

   Tarım ve hayvancılık neredeyse yok oldu. Kalanını da yeni vergilerle tamamen bitirecekler.

   Dünyanın en fazla göçmen barındıran ülkesi olduk.

   Türk kavramı ayrımcılık ifade ediyor diye tartışılmaya başlandı.

   Herkes kafasında bir din icat etti.

   İnsanlar çalıyor, çırpıyor.

   Haksız işe giriyor.

   Gücü olanlar,  hakkı olmayan insanları sırf siyasi çıkarları ve kişisel menfaatleri için işe alıyor.

   Binlerce insanın, binlerce gencin hakkını gasp ediyor.

   Fakat, hiç bir şey olmamış gibi masum masum, benim kalbim temiz diyor.

   Kimi, dinden, imandan,

   Kimi, Atatürk'ten bahsedip köşeyi dönüyor.

   Milyonlarca insanda dinliyor.

   Din artık kitaptaki gibi yaşanmıyor.

   Parası ve gücü olan herkes, kendi kaderini kendi yazıyor artık.

   Peki, nereye gideceğiz böyle.

   İlmi olarak bu dünyadan yok olup tarihin sayfalarına gideceğimiz kesin.

   Dini olarak 88 milyon nüfuslu memleketimizde

   2,5 milyon kişi yaşadığının hesabını verecek.

   85,5 milyon kişi yaşamadan ölüp gidecek.

   İnanın,  nereye gittiklerini sormaya gerek bile yok.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.