Bu batı denen yapıyı bilmesek adamlara inanacağız. Amerika Bulaşık Devletleri ve ona bağlı olan Avrupa Yalan Birliği, başkan adayının başına gelen suikast sonrası yapılan açıklamalar, “hadin len oradan kimi kandırıyorsunuz” dedirtiyor. Sıra ile açıklamışlar, işte; “bizim demokrasimizde siyasi şiddet yoktur, bunu kabul edemeyiz” gibi birkaç kelam ile adam kandırmak için lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmışlar.
Dünya’nın en büyük haydut devleti ve ona bağlı haydut yapılarından olan NATO ile benzerlerinin tek bir gayesi vardır kurulduklarından bu yana, kendilerine benzemeyenleri her türlü silah ile yok etmek. Bir kısmı hariç büyük bir çoğunluğu batının düşmanı ve yok edilmesi gereken yaratıklar olarak beyinlerine yer etmiştir. Modern zamanlar dedikleri andan sonra şiddetin her türünü uygulamışlar ve diğer milletlere kan kusturmak için kendilerini hep haklı göstermek üzere hikaye yazıp satmışlardır. ABD’de kim gelirse gelsin, Avrupa’da da kim gelirse gelsin, şiddet ve yok etme ana gayeleri olup, olmayan demokrasi ile diğer milletlere akıl verir ve hava atmaya dikkat ederler. Haydut çetesinin başına kim gelirse gelsin aynen devam eder gider. Bunların insanların hayrına kurduğunu ifade ettikleri bütün melanet kurum ve kuruluşları kapatılmalı ve bir daha da bunların öne çıkacağı ve işi sen götür denilecek yapılara izin verilmemesi gerekir.
Hepsi de Dünya’yı yönettiği söylenen satanist, pagan, ateist, mason ve buna benzer aşağılık yapıların adamıdır. O gitmiş bu gelmiş bir şeyde değişmez. Sanki daha önce kendi başkanlarını öldürmemişler, komplo kurmamışlar, derin yapıların emir eri olmamışlar, her türlü pisliği yapmamışlar gibi demokrasi havarisi kesiliyorlar. Tamamı hikaye ve sallama sözler. Misal bugüne kadar sadece Türkiye’deki yaptıklarını yazsak, anlatsak yer kalmaz. O kadar alçak, aşağılık, ikiyüzlü, yalancı, dolandırıcı insan sıfatlarını saymaya kalsak bitirecek gibi değil. Bazıları çok abarttın diyebilir. Biz görünenin dışındakileri hiçbir şekilde sorgulamamış ve ne olup bittiğini öğrenme ihtiyacı duymadan bu günlere adım atmışız.
Ne öyle okullarda kitaplarda anlatıldığı gibi, ne de sağda solda, başka mecralardan kulaklara üflendiği gibi olmuş bunlar. Önce yaptıklarının hesabını vermeliler ve ondan sonra konuşmaya hakları olmalıdır. Gerisi yalandan başka şey değil.