Renkli bir ülkeyiz.
Gündüzümüz geceye uymuyor.
Akşam yatarken var olan gündem
Sabah uyanınca,
Birde bakıyoruz tepe taklak olmuş
Öyle ya,
Alıştırdılar insanları.
Garip şeylerin olduğu yerde yaşıyoruz.
Burası Türkiye.
Şaşırmamak lazım.
Şöyle, geriye doğru bir bakalım.
Yerel seçimlerin üzerinden yaklaşık beş ay geçti.
Ortada,
Yahu şu işte iyi oldu diyeceğimiz bir gelişme, durum var mı…
Bence yok.
Seçimler bitti,
Vaatler de unutuldu gitti.
Açık ve aleni bir şekilde,
Söylenen sözler, vaatler ortadan toz oldu.
Rüzgarla uçtu gitti umutlar..!
Ne, emekli maaşlarına hak edilen zamlar yapıldı.
Ne de çalışanların durumlarında dişe dokunur iyileştirmeler, artışlar oldu.
Ekonomi yine hızla, iniş aşağı gitmeye devam ediyor…
Halk perişanlık içinde..!
Fiyatlar yine can yakmaya devam ediyor.
İnsanların alım gücü düştükçe düşüyor…
Açlık, yokluk yoksulluk diz boyu.
Bıçak kemikte..!
Ne olacak bu memleketin hali ?
Bu günlerde insanlar hep bu soruyu soruyor.
Öyle ya,
Bu durumun da bir çaresi mutlaka vardır.
Eskiler, böyle sıkışık dönemlerde ne diyordu;
“Demokrasilerde çareler tükenmez”
Bu işlerin bir çözüm yolu elbette olur.
Ama önce,
Demokrasiye inanıp, onu işletmek kurallarına uymak lazım..
Böyle zamanlarda çok seslilik önem kazanır.
Ama bizde tersi oluyor.
—Konuşmanı beğenmiyorum, sen sus.
—Yazma, senin yazdıkların hoşuma gitmiyor.
—Sana siyaset yapmak yasak,
Sen sadece beni takip et…
Bu ve benzer düşünceler,
Bu ülkeyi içine düştüğü bunalımdan kurtarmaz..!
Aklınızdan hiç çıkarmayalım,
Önce hukuk ve adalet.
Unutulmasın ki,
Bir gün herkese lazım olacaktır…
Sağlıcakla kalın.