Sevgili okurlar… Mevzu ne biliyor musunuz? Mevzu insan olabilmek, Mevzu dik durabilmek… Bakın ben size söyleyeyim siyasette dik duruş sergilemek öyle her babayiğidin harcı değildir. Şu kendini siyaset bilimcisi sanan zatlar var ya, Onlara iki çift sözüm var. Dik duruş, Körü körüne bağlanmak değil, Dik duruş adamlığa bakmaktır. Kendisini her şeyin sahibi olarak görenler, Unutmasınlar ki, Bizim vatandaşlarımız her şeyi çok iyi görüyor. O yüzden de siz ne derseniz deyin boş. Malum söz burada devreye giriyor. ‘İt ürür kervan yürür…’ İtler ürüyecek, kervan da yürüyecek… Çünkü onlara da ihtiyaç var… Niye mi? İnsanlara örnek olacak ta ondan. İnsanlar bundan ders çıkaracakta ondan. İnsanlar şöyle seslenecekler; ‘Allahım sana şükürler olsun, Bizi dik duruşumuzdan ayırmadın, Kahpelik yaptırmadın, Bu itler gibi bizi aleme maskara yapmadın’ Evet değerli okurlar. Her zaman diyorum ya, Siyaset çok illet bir hastalıktır. Siyaset denen bu kelime, 7 harfli olmasına rağmen, İçerisinde birçok şey barındırmaktadır. Sahtekarlık, İhanet, Yalakalık, Alçaklık, Samimiyetsizlik, Entrika, Terbiyesizlik… Bunlar sadece bazıları. O yüzden tek temennim ne biliyor musunuz? Huzur bulmuş bir memlekette yaşayabilme düşüncesi. Umarım bu düşüncelerle sınırlı kalmaz. Benim gibi düşünen binlerce insan vardır çevremizde. Lafın özü şudur ki; Önümüzde ki bu süreçte kalıplaşmış kötü siyasetten kurtulmak, Ve herkesin özüne dönmesi… Kendini adam yerine koymayanların başkalarını da itibarsızlaştırmaya çalışması yakışmıyor insanların üzerine… Kalın sağlıcakla…