Sevgili okurlar… Türkiye’nin uzun zamandan bu yana beklediği fotoğraf karesi Pazar günü Samsun’da objektiflere takıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti ile 19 Mayıs programına katılan tüm liderler Samsun’da ki kutlamalarda protokolde yerini aldı. Protokolün ardından çekilen resim ise, Uzun yıllardan beri Türkiye’de beklenen birlik ve beraberliğin simgesi olmaya aday bir kare oldu. İktidarı, ana muhalefeti, yavru muhalefeti hepsi bir arada… (teröristlerin partisini soranlara tek ve net cevabım şudur; ben öyle bir parti tanımıyorum) Türkiye’de son zamanlarda gergin bir politika izleniyordu. Ayrıştırıcı bir üslubun hat safhada olduğu ülkemizde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 100 yıl önce temellerini attığı ve milli mücadelemizin başladığı 19 Mayıs’ın 100. Yıl kutlamalarında ortaya çıkan bu kare, Türkiye’de güzel şeyler de olabiliyormuş dedirtti. Değerli okurlar. Bu ülke atalarımızın kanları ile kuruldu. İşgal devletlerinin elinden kurtulan ülkemizde amacımız ve gayemiz, Her daim var olabilmektir. Bu ülkede her kim siyaset yapıyor ve bu ülkenin menfaatlerini düşünmüyorsa, Vatan hainidir… Bu ülke atalarımızın aziz kanları ile sulanmış topraklar üzerine kurulmuş, Yoklukla, sefaletle, sadece ve sadece iman ile inanç ile ayakta kalmış bir ülkedir. Ülkemizin bu günlere gelmesinde kimlerin en ufak bir katkısı var ise baş göz üstüne, Lakin ülkemizin bir adım ileri gitmesine takoz olan ya da olmak isteyen varsa da Allah bin türlü belasını versin diyorum. Bizler bu ülkede huzur ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Entrikalarla, Yalan ve dolanlarla yıllarımızı geçirmek istemiyoruz. Siyaset konuşacağımıza, Bugün neden bilimi konuşmuyoruz. Neden altımızda yabancı araçlar var, Neden o araçların motorları yabancı marka, Neden her an elimizde kullandığımız telefonlar yabancıların! Niçin millileşme kelimesi sadece cümlelerde kalıyor. Nasıl ki dün, O fotoğraf karesinde, Bu ülkenin Milli Bayramında Bir araya gelip Yan yana poz verdiniz. İşte şimdi tam zamanı. Ayrılmadan, Ayrışmadan, Ötekileştirmeden, Ülkemizi emin adımlarla ileriye götürmek sizlerin elinde. Yok efendim… ‘Beceremiyoruz’ diyorsanız… Bırakıp gideceksiniz! Kimse sizin kahrınızı çekemez…